Sendikal alanda tekelcilik güçlendi

Sendikalar Kanununun (2821’in) 60. maddesine göre, top lam işkolu sayısı 28 olarak belirlenmiş olup, yine madde hükmü gereği her işkolunda sigortalı çalışan ve sendikalara üye olmayan işçilerin sayıları ile bunların sendikalara dağılımı Çalışma Bakanlığınca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında çıkartılacak istatistiklerde gösterilir.
Bu madde hükmü uyarınca hazırlanan istatistik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 17 Temmuz 1988 günkü Resmi Gazetede yayınlandı. Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun (TİSGLK) 12. maddesine göre yayınlanan bilginin gerçek olmadığı gerekçesiyle 15 gün içinde Ankara İş Mahkemesine başvurulmadığı takdirde bu istatistik kesinlik kazanır. (Örneğin: Belediye-İş Sendikası Temmuz-1987 ve Ocak-1988 ile Tek Gıda-İş ve Toleyis Sendikasının Ocak-1988 istatistiğine yaptıkları itirazlarla ilgili davalar halen devam etmektedir- Resmi Gazete, 17.7.1988) Sonuç olarak Ocak 1989’da yeni istatistik yayınlanıncaya kadar, Temmuz istatistiği geçerli olacaktır.
TİSGLK’nın aynı maddesi hükmüne gire, bir sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için:
– Bu istatistik uyarınca kurulu bulunduğu iş kolunda çalışan işçilerin en az yüzde 10’unu ve
– Buna ek olarak da toplu sözleşme imzalanacak işyerinde çalışan işçilerin yüzde 50 + 1’ini üye kaydetmesi gerekmektedir.
Yayınlanan istatistiğe göre bu barajı yalnızca 45 sendika aşabilmiştir. TİSGLK nın Md. 12/1’e göre bu yüzde 10’luk işkolu barajı “Tarım ve Ormancılık, Avcılık ve Balıkçılık” iş kollarında aranmamaktadır. Bu 45 sendika 27 işkoluna dağılmıştır. Bu halde (Md. 12/1 istisnası dikkate alındığında) sendikalar tüm işkollarında barajı aşmıştır.
Fakat sendikalaşma yalnızca yayınlanan istatistikte yer alanlar için olmamalıdır. Hâlbuki sendikasızlaştırma resmi politikasına göre, SSK dışında diğer sosyal güvenlik kurumları, yani emekli sandığı (memurlar) ve Bağ-Kur’a bağlı olanlar ve diğer sigortasız çalışanlar mevzuat gereği hem sendika kurma, üye olma ve hem de grev, TİS yapabilme hakkından yoksundurlar.
Nitekim yayınlanan istatistiğe göre, sendikalaşma oranı yüzde 63,93′ tür. Oranın yüksek olduğu sanısına kapılmamak mümkün değil. Toplam faal nüfusun her bir ferdinin çalışabileceği ve her çalışanın da sendikalı olması gerektiğini esas alan Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’ya göre, sendikalaşma oranı faal nüfusa göre hesaplanmaktadır. Bu tanım gereği Temmuz 1988 de sendikalı olan ile (1988 yılı “işgücü istihdamı ve sektörel dağılımı” yılsonunda yayınlanabileceği için) 1987 yılı (faal nüfus) rakamı dikkate alındığında sendikalaşma oranı yüzde 11,8 olarak bulunmaktadır. Resmi rakama göre sendikalaşma oranı Norveç’teki düzeye erişirken, gerçekte bu oran Kenya ve Peru düzeyindedir.

Sendikalaşma Oranı
Sendikalaşma
Oranı Dilimleri        Ülkeler
% 90-80        Finlandiya, İsveç
% 80-70        Belçika
% 70-60        Norveç
% 60-50        İngiltere
% 50-40        F. Almanya
% 40-30        Şili, Yunanistan
% 30-20        Kolombiya, ABD
% 20-10        Kenya, Peru
% 10-0            Pakistan, Nepal
Kaynak: ILO, Aktaran ’87 Petrol-İş, Tablo 116.

1- SİGORTALI İŞÇİLERİN İŞKOLLARINA DAĞILIMI
Açıklanan verilere göre 3.483.212 işçi çalışmakta (sigortasızlar hatırlanmalı) olup, bunların dağıldığı 28 işkolunun 12’sinin her birinde 100 binden fazla işçi istihdam edilmektedir. 2.956.101’i, yani sigortalı olanların yüzde 84,86’sı 12 işkolunda istihdam edilirken, her birinde 200 binden fazla kişinin çalıştığı 5 işkolu toplamı genelin yüzde 56,48’idir.
Genelin yüzde 3,46’sı yani 120.808’i ise, her birinde 30 binden az kişinin istihdam edildiği 7 işkoluna dağılmıştır.
Sigortalı olarak çalışanların işkolunda bu dağılımı göz önüne alınmamış ve TİSGLK’nIn söz konusu maddesinde yer alan yüzde 10’luk baraj belirlemesinde işkollarının yapısından kaynaklanan farklı özellikler dikkate alınmamıştır, örneğin 27 no’lu Gazetecilik işkolunda toplam çalışan 8.641 kişinin istihdam edildiği 15 nolu İnşaat işkolunda en az 59.980 üye kaydetmek gerekmektedir. Anlaşıldığı üzere işkollarının yapısından kaynaklanan özellikler, barajın belirlenmesinde yeterince dikkate alınmamıştır. Örneğin Metal ve Kara Taşımacılığı işkolları, işyeri ölçekleri ve toplam istihdam edilenler açısından karşılaştırıldığında birincisinde büyük ve diğerinde dağınık/küçük işletmeler vardır… Diğer pek çok alanda da olduğu gibi, esasında, çalışma hayatı da belirtilen türden dikkatsizlikler ürünüdür. Neden, ekonomik ve siyasi alanda tekelleşmenin gelişmesi ve bunun endüstri ilişkilerine yansımasıdır.

En Çok İşçi Çalıştıran İşkolları (100 binden Fazla)
1- İnşaat (15)                599787
2- Metal (13)                430357
3- Dokuma (06)            362886
4- Tic. Büro, Eğitim (17)        295454
5- Gıda Sanayisi (04)            278947
6- Genel İşler (28)            173895
7- Madencilik (02)            161207
8- Enerji (16)                143573
9- Petro-kimya (03)            132734
10- Çimento, Toprak (12)        131562
11- Kon. Ve Eğl. Yerl. (25)        129908
12- Tarım, Orm., Av., Ba. (01)    115791
(X) İşkolu numaraları parantez içinde gösterilmiştir.

En az İşçi Çalıştıran İşkolları (30 binden az)
1- Gazetecilik (27)        8641
2- Ardiye ve Antre (22)    11569
3- Gemi (14)            12627
4- Hava Taşımacılığı (21)    13445
5- Haberleşme (23)        20781
6- Basın-Yayın (10)        26158
7- Kağıt (09)            27587

2- SENDİKALI İŞÇİLERİN İŞKOLLARINA GÖRE DAĞILIMI
Sigortalı çalışanların tümünün yüzde 63,93’ü sendika üyesi olup, bunun 1.625.273’ü yani yüzde 72,97’si her birinde 100 binden fazla kişinin sendika üyesi olduğu 8 işkolunda toplanmıştır.

En Çok Sendikalı İşçi Çalıştırılan kolları (100 binden fazla)
1- Metal (13)             352.422
2- Dokuma (06)         280.561
3- Gıda (04)             276.627
4- İnşaat (15)             175.574
5- Genel İşler (28)         170.000
6- Enerji (16)             133.402
7- Madencilik (02)         125.520
8- Tarım ve Or. Av.-Ba (01)    110.987

Tüm sendikalı işçilerin yalnızca 123 .601 ‘i yanı yüzde 5,55’i her birinde 20 binden az sendikalı üyenin istihdam edildiği 11 işkoluna dağılmıştır.

3- İŞKOLLARINA GÖRE SENDİKALAŞMA ORANI
Sendikalaşma oranının (yüzde 80 ve üstünde) en yüksek olduğu işkolları kamu sektöründe yoğunlaşmıştır.

Sendikalaşma Oranının En Yüksek Olduğu İşkolları
Yüzde
1- Gıda Sanayisi (04)        99,15
2- Genel İşler (28)        97,74
3- Tarım ve Or. Av.-Ba. (01)    95,85
4- Haberleşme (23)        94,55
5- Şeker (05)            93,98
6- Banka ve Sig. (11)        93,85
7- Milli Savunma (26)         93,42
8- Enerji (16)            92,90
9- Metal (13)            81,85

Dağınık/küçük işyerlerinden oluşan işkollarında sendikalaşma oranı (yüzde 30’un altında) en düşük olan iş kolları:

Sendikalaşma Oranının En Düşük Olduğu İşkolları
Yüzde
1. Kara Taşımacılığı (18)    10.03
2. Basın ve Yayın (10)    19.82
3. Tic. Büro, Eğ. (17)        22.46
4. Konaklama ve Eğ. (25)    23.69
5. İnşaat (15)            29.29

4- SENDİKALARIN DURUMU
80 Eylül öncesi faaliyette bulunan sendika sayısı 800’e yaklaşmaktaydı. Bugün ise bu rakam 72’ye inmiştir.
Bunun nedeni, çalışma hayatının Eylül icraatından nasibini almış olmasıdır.
80’lerde tekelci burjuvazinin TİSK ve TOB gibi kuruluşların çalışma hayatıyla ilgili istemlerinden birisi de, işkolunu esas alan örgütlenmeyle “sendika enflasyonunun” önlenmesiydi. Bununla var olan kısmi sendikal örgütlenme özgürlüğü (bu arada işverenin de anlaşabileceği türden san işyeri sendikası kurduğu hatırlanmalı) hedeflenmekte ve grup sözleşmelerine özel özen verilmekteydi. Bugün varılan sonuç, tekelci burjuvazinin istemlerinin arzuladıkları yönde gerçekleşmiş/gerçekleştirilmiş olduğu dur.
“Sendika enflasyonunu” önlemenin aracı, işçiyi belli sendikalarda toplamaktan/hapsetmekten geçiyordu. Yeni düzenleme sonrasında yaklaşık dört yıllık icraat, bunu doğruluyor. İşçi idaresinin hiçbir rol oynamadığı, zoraki ve sayısal çokluğu savunan kof birlikler olarak hedeflenen sendikalarda nicelik esas alınmıştır. Farklı bekleyiş de yanlıştır. Buna rağmen yasada “işçiler diledikleri sendikaya üye olabilirler” denmiş olmasıyla sendikal örgütlenme özgürlüğünden bahsedilemez. Çünkü serbestçe üye olunacak örgütün/sendikanın sendikal fonksiyonları yerine getirip getirmediği sorunu esastır. Sendikanın sendikal fonksiyonları yerine getirme hakkının bugün Temmuz 1988 istatistiğindeki gibi her işkolunda bir ya da iki sendikaya tanınması halinde, çalışana dilediğini seçme yani bu anlamda örgütlenme özgürlüğü hakkı tanınmış olamaz. Bununla işçiler resmi politika savunucusu sendikalardan birisini seçmeye mahkûm edilince de, sendika-işçi demokrasisinden bahsedilemez. Çünkü tekelleşmiş sendikaların örgüt içi muhalefeti nötralize etmesi hiç de zor olmayacaktır. Ekonomide siyasi hayatta tekelci oluşumun ürünü olarak çalışma hayatı da o yöne kanalize edilmekte ve tekelle-şen sendikalar karşısında üyelerin konumlan zayıflamaktadır.
Bu duruma sendikal yabancılaşma denilebilir. Bir başka anlatımla sendikalı işçi, örgütlülük içinde sınırlandırılan, bu anlamda yabancılaştırılan bir alanda tutulmaktadır. Alanın dışına çıkmanın cezası/riski, pek çok “davranışa” maruz kalmanın yanında işsizliğin de eklenmesi nedeniyle yabancılaşmanın/yalnızlaşmanın etkinlik boyutu genişlemektedir. Bugün bu nedenle işçinin sesi, gücü oranında çıkmıyor.

En Çok (yani 4 ve daha fazla) sendikanın bulunduğu işkolları:

En Çok Sendika Bulunan İşkolları
1- Metal (13)         8 sendika
2- Dokuma (06)     6 sendika
3- Gıda (04)         5 sendika
4- Banka ve Sig. (11)     5 sendika
5- Petrol, Kimya (03)     4 sendika
6- Ağaç (08)         4 sendika

Yalnız tek sendikanın faaliyette bulunduğu işkolları:

Tek Sendika Bulunan İşkolları
1- Şeker (05)
2- Kâğıt (09)
3- Basın ve Yayın (10)
4- Gemi (14)
5- Kara Taşımacılığı (18)
6- Demiryolu Taşımacılığı (19)
7- Haberleşme (23)
8- Milli Savunma (26)
9- Gazetecilik (27)

28 işkolunda faaliyette bulunan toplam 72 sendikada 45 tanesi barajı aşabilmiş olup, baraj istisnası olan Tarım ve Ormancılık, Avcılık ve Balıkçılık İşkolunun dikkate alınması halinde 3 sendikanın da eklenmesiyle toplam 48 sendika TİS’inde taraf olabilecek durumdadır.
Bunlar bir kısmı çok az farkla yüzde 10’luk barajı aşmıştır. İşkolunda çalışanların yüzde 10-12 arasında üye olduğu sendikalar:

Çok Az Farkla Barajı Aşan Sendikalar
Yüzde
1- Tümtis (18)        10,03
2- Tursan-İş (25)    10,5
3- Bank-Si-Sen (11)    10,91
4- Koop – İş (17)    11,13
5- Tez-Koop-İş (17)    11,24
6- Öz Demir-İş (13    11,34
7- Öz İplik – İş (06)    11,38
8- Bes-İş (16)        11,50
9- Öz Ağaç – İş (08)    11,56
10- Banks (11)    11,73
11- Bass (11)        11,99

Birden çok barajı aşarak TİS yapacak sendikaların bulunduğu işkolları :
Toplu Sözleşme Yapabilecek Birden Çok Sendika Bulunan İşkolları
1- Banka ve Sig (11)        5
2- Metal (13)            4
3- Gıda (04)            3
4- Tarım Or. Av.-Ba (01)    2
5- Madencilik (02)        2
6- Petrol, Kimya (03)        2
7- Dokuma (06)        2
8- Ağaç (08)            2
9- Çimento, Toprak (12)    2
10- Enerji (16)            2
11- Tic. Büro, Eg (17)        2
12- Konaklama (25)        2
13- Genel – İs (28)        2

Tek sendikanın yetkili bulunduğu işkolları:
Toplu Sözleşme Yapabilecek Tek Sendika Bulunan İşkolları
1- Şeker (05)
2- Deri (07)
3- Kağıt (09)
4- Basın ve Yayın (10)
5- Gemi (14)
6- İnşaat (15)
7- Kara Taşımacılığı (18)
8- Demiryolu Taşımacılığı (19)
9- Deniz Taşımacılığı (20)
10- Hava Taşımacılığı (21)
11- Ardiye ve Antre (22)
12- Haberleşme (23)
13- Sağlık (24)
14- Milli Savunma (26)
15- Gazetecilik (27)

Sendikalardan 15’i faaliyet sürdürdüğü işkolunda çalışanların yarısından fazlasını örgütlemişlerdir.
İşkolunun yüzde 50’den Fazlasını örgütleyen Sendikalar:
1- Türkiye Haber-İş (23)    94,55
2- Şeker-İş (05)        93,98
3- Türk Harb-İş (26)        93,42
4- Tes-İş(16)            81,40
5- Deıniryol – İş (19)        79,47
6- Belediye-İş (28)        79,03
7- Likat-İş(22)            76,03
8- Selüloz – İş (09)        69,32
9- Tek Gıda-İş (04)        68,97
10- Hava-İş (21)        63,33           
11- Petrol-İş (03)        60,29
12- Teksif (06)            59,39
13- Dok Gemi-İş (14)        58,50
14- Orman-İş (01)        51,09
15- TGS (27)            50,07

50 binden fazla üyeye sahip sendika 13 tanedir.
En Çok Üyeye Sahip Sendikalar
1- Teksif (06)            215.535
2- Tek Gıda-İş (04)        192.399
3- Yol-İş (15)            167.719
4- Türk Metal (13)        153.446
5- Belediye-İş (28)        137.442
6- Tes-İş (28)            116.878
7- Petrol-İş (03)        80.032
8- T. Maden-İş (02)        67.644
9- Orman-İş (01)        59.168
10- Genel Maden-İş (02)    57.876
11- Otomobil-İş (13)        55.457
12- Çimse-İş (12)        52.155
13- Çelik-İş (13)        51.968

5- SENDİKASIZ İŞÇİLERİN İŞKOLLARINA DAĞILIMI
Sigortalı çalışanların tamamının yüzde 36,07’si yani 1.256.183’ü sendikasızdır: faal nüfusa (1987) göre bu oran yüzde 88,2’dir. En çok (50 bin’den fazla) sendikasız işçini;; çalıştığı işkollarında toplam 955.729 işçi istihdam edilmektedir. Bu sayı, sendikasız işçilerin yüzde 76,08’ni teşkil etmektedir.
Her birinde 5 binden az sendikasız işçi çalıştırılan 10 işkolunda 33.461 kişi istihdam edilmektedir ve bu, toplam sendikasız olarak çalışanların yüzde 2.66’sıdır.
İşkolunda yüzde 50’den fazlasının sendikasız olduğu işkolları, özelliği gereği ya dağınık ya da küçük işyerleri konumundadır.

Yarıdan Fazlası Sendikasız Olan İşkolları
Yüzde
1. Kara Taşımacılığı (18)    89.97
2. Basın ve Yayın (11)     80.18
3. Tic. Büro, Eğ. (17)         77.54
4. Konaklama Eğ. (25)            76.31
5. İnşaat (15)             70.71
6. Deri (07)             66.99
7. Deniz Taşımacılığı (20)        55.72
8. Ağaç (08)             52.49

6- İŞÇİLER TİS HAKLARINI NE ORANDA KULLANABİLİYORLAR?
Çok üyeye sahip sendikaların örgütlenme alanı olarak büyük yani çok kişinin istihdam edildiği işyerlerini küçüklere göre tercih ettikleri bilinmektedir. Bu nedenle, küçük işyerlerinde küçük sendikaların örgütlenmesiyle buralarda çalışanlar TİS hakkından kısmen yararlanma imkânı bulmaktaydılar. Ne zaman mı? 80 Eylül öncesinde… Yeni getirilen baraj sistemiyle, küçük sendikalar varlık temeli bulamadılar ve bunun için de küçük işyerlerinde istihdam edilenler sendikal örgütlenme ve TİS haklarını fiilen kullanamaz oldular.
Ayrıca barajı aşmamanın çalışanlar üzerinde yarattığı tereddüt nedeniyle küçük sendikalar tercih edilmemekte: tercih edilmesi halinde, TİS hakkının kullanılmaması durumu söz konusu olmakta. Bu yüzden, sendika seçme özgürlüğü fiilen kullanılamaz olmaktadır.
İşkolu barajını aşamayan sendika üyelerinin (toplamı 84.966 kişi) yüzde 5-20 arasında oiduğu işkolları:

İşkolu Barajını Aşamayan Sendika Üyelerinin Çok Olduğu İşkolları
Yüzde
1- Metal (13)             9,91
2- Çimento, Toprak (12)     8,01
3- Deri (07)             7,72
4- Ağaç (08)             7,2
5- Dokuma (06)         6,53

Bu halde yüzde 5 altında üyeye sahip sendikaların durumu dikkate alındığında üye toplamı 103.028’e yükselmektedir. Bu, sendikalı tüm işçilerin yüzde 4,62’si kadardır. Bunlar için önlerinde iki seçenek vardır: ya TİS hakkını kullanamadan öyle kalmak ya da yetkili bir sendikaya geçmeyi tercih etmek. Demek ki, toplam sigortalı çalışanlardan sendikalı olanların ancak yüzde 59,31’i TİS hakkından yararlanabilecektir.

Yarıdan fazlasının TİS hakkını kullanamayacak olan işkolları :
TİS Hakkını Kullanamayacak İşçilerin En Çok Olduğu İşkolları
Yüzde
1- Kara Taşımacılığı (18)     89,97
2- Basın ve Yayın (10)     80,18
3- Tic. Büro, Eğ. (17)         77,63
4- Konaklama, Eğ. (25)     76,31
5- İnşaat (15)             72,04
6- Deri (07)             66,96
7- Ağaç (08)             59,69
8- Deniz Taşımacılığı (20)     56,46
9- Sağlık (24)             50,62

7- KARŞILAŞTIRMA
Değişik yönlerden incelendiği Temmuz 1988 sendikalar istatistiğini Temmuz 1984 istatistiği ile karşılaştırmamın sonuçları:
1- ’84 yılına göre sigortalı çalışanlar ve sendika üyeleri sırasıyla yüzde 36,41 ve 56,03 oranında artmıştır. Buna bağlı olarak sigortalıya göre sendikalaşma oranı yüzde 55,89’dan 63,93’e yükselmiştir.
2- Faaliyette bulunan sendika, sendika sayısı 90’dan 72’ye inerken, Temmuz 1984’de 33 ve Temmuz 1988’de 45 sendika işkolu barajını aşmıştır.
3- Her birinde 100 binden fazla işçinin istihdam edildiği işkolu sayısı ve çalışanlar toplamının (yüzde 65,95) artışına bağlı olarak, 50 binden fazla üyeye sahip sendika sayısı ve üye toplamı da (yüzde 85,75) artmıştır. Ayrıca 100 binden fazla sendika üyesinin bulunduğu/çalıştığı işkolu sayısı ve üye toplamı da (yüzde 111,98) aynı yönde gelişme göstermiştir.
4- TİS hakkından yararlanacakların (Tarım ve Ormancılık, Avcılık ve Balıkçılık işkolları hariç) toplam sendika üyelerinde payı yüzde 90,18’den 95,36’ya yükselmiştir. Birden çok sendikanın TİS yapmaya hak kazandığı işkolu 5’ten 13’e çıkarken, tek sendikanın TİS yapma yetkisine sahip olduğu işkolu 20den 15’e inmiştir.

8- SONUÇ:
İşkolunu esas alan sendika örgütlenmesine bağlı olarak, TİS yapabilme yetkisine sahip sendikalara doğru üye akımı/yoğunlaşma gözlenmektedir.
Yoğunlaşma sonucu sendikal alanda tekelcilik güçlenmiş ve ekonomik siyasi tekelciliğin boyutuna paralel gelişme göstermiştir.
Bu alanda tekelcilik, Türk-İş’te somutlanmaktadır. Barajı aşan 45 sendikadan 31’i Türk-İş’e, 5’i Hak-İş’e, 1’i Yurt-İş’e (eski MİSK) ve 8’i de bağımsız sendikalara aittir.
Bağımsız sendikalar “Banka ve Sigorta” ile “Metal” işkolunda yoğunlaşmıştır.

EK:

Baraj Sendikal Örgütlenme Özgürlüğünü kısıtlıyor
Laspatkim-İş mali Sekreteri Cemal Çelik
– “1984 ve 86 yılları arasında yayınlanan istatistiklerde SSK verileriyle Bakanlık rakamları arasında büyük farklılıklar vardı. Örneğin işçi sayısı SSK verilerine göre 1984’te 114.368, 1986’da ise 345.343 kişi daha fazla görünüyordu. Daha sonra Sendikamız açtığı davayı kazanarak, Bakanlık istatistiklerinde SSK verilerinin temel alınmasını sağladı. Bu istatistiklerin bir diğer yönü sendikalı işçi sayısındaki abartmadır. Bunun nedeni, 1984 yılında, 12 Eylül öncesi kurulmuş sendikalara tanınan Ek-6 ile üye bildiriminde bulunma sonucu sendikalı işçi sayısında gerçeği uygun olmayan bir kabarma yaratmıştır. İşkolumuzda toplam işçi sayısı 132.734 ve bunun yüzde 74,02’si sendikalı görünmektedir. Ancak iş kolumuzda Ek-6’dan yararlanan sendikaların bulunması nedeniyle bunun, gerçeğe tümüyle uygun olduğunu söyleyemeyiz.
– Yüzde 10 baraj uygulaması sendika seçme özgürlüğüne önemli bir darbe vurmaktadır. Barajla amaçlanan sınıf sendikaların güçlenmesini, kurulmasını engellemek ve işçilerin büyük çoğunluğunu egemen sınıflar tarafından denetlenebilen Türk-İş içinde toplamaktadır. 1970 yılında da DİSK’i kapatabilmek amacıyla gündeme getirilen baraj yasası bilindiği gibi 15-16 Haziran mücadelesi ile engellenmiştir. Ayrıca işkollarının özellikleri düşünüldüğünde bu uygulamanın hiç de ger çekçi olmadığı ortaya çıkar.”

Ekim 1988

Yorumlar kapatıldı.

Özgürlük Dünyası 2022

Yukarı ↑