Sosyoloji Öğrencileri Kongresi Toplandı

Bu yıl on yedincisi gerçekleştirilen Sosyoloji Öğrencileri Kongresi, 32 üniversiteden yaklaşık 1200 öğrencinin katılımıyla Dicle Üniversite’sinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 17 yılı geride bırakan Sosyoloji Öğrencileri Kongresi sosyal bilimler açısından oldukça önemli bir yerde durmakla birlikte, kongrenin katılımı da akademi içerisinde uyandırdığı etki de her geçen yıl katlanarak artıyor. Sosyoloji Öğrencileri Kongresi başta Sosyoloji öğrencileri olmak üzere sosyal bilimlerin diğer alanlarında da eğitim gören ya da sosyal bilimlere, toplumsal olaylara ilgi duyan pek çok öğrenci tarafından ilgiyle takip ediliyor. Kongre, 17 yıllık tarihi boyunca oldukça önemli deneyimler biriktirerek ilerliyor. Tamamen öğrencilerin emekleri ve çalışmalarıyla düzenlenen kongre temel olarak Sosyoloji Öğrencilerinin bağımsız, özgür bir ortamda bilimsel çalışma yürütmelerini, çalışmalarını paylaşabilmelerini, mesleki bir dayanışma ortamı sağlamayı hedefliyor. Kongre, bilimsel kaygılar taşımasının yanı sıra toplumsal kaygılar da taşıyor ve kongrenin oturum başlıklarının bir kısmını sosyolojinin akademik, metodolojik konuları oluştururken, önemli bir bölümü de Türkiye ve dünyadaki güncel politik gelişmeleri içeriyor. Bu yıl Dicle Üniversitesi’nde gerçekleştirilen kongrenin ana başlıklarını, ağırlıklı olarak Kürt sorunu olmak üzere kadın sorunu, çevre sorunu, Ortadoğu’daki gelişmeler, Türkiye ekonomisi, medya tartışmaları, sanatsal, kuramsal tartışmalar, üniversite eğitimi ve gençliğin mücadelesi gibi oturumlar oluşturdu. En çok merakla beklenen ve en kalabalık geçen oturumlar Kürt sorununun tartışıldığı oturumlar oldu. Bu oturumlarda beklendiği kadar nitelikli sunumlar ve tartışmalar gerçekleştirilemedi. Kongrenin gerçekleştiği tarihler bölge açısından oldukça hareketli olmasına rağmen bu gelişmelerin kongreye fazla yansımaması dikkat çekti. Ancak yine de Türkiye’nin pek çok ilinden gelen her milliyetten üniversite öğrencisinin duygu birliği sağlaması ve Kürt sorununun çözülmesi, savaşın son bulması konusundaki irade birliği oldukça önemliydi. Türkçenin yanı sıra Kürtçe ve Ermenice olarak yapılan sunumların da kongreyi zenginleştirdi.

Kongrede her günün akşamı gerçekleştirilen ve kongrenin işleyişinin ve sorunlarının tartışıldığı İnteraktif Oturumlar bu yıl epey ateşli tartışmalara sahne oldu. Geçtiğimiz yıl Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yapılan kongrenin ardından tutuklanan Özcan Şimşek arkadaşımız, kongre üzerindeki baskılar ve Özcan’la dayanışma duyguları interaktif oturumların en sık tartışılan konularından biriydi. İnteraktif oturumlarda ayrıca kongrenin başlangıcından itibaren resmi ve sivil polislerin baskısı, kongre sürecinin başından beri Dicle Üniversitesi yönetiminin engelleme çabaları, özellikle taşra üniversitelerindeki bölüm yönetimlerinin ve kimi topluluklarının kongreyi engelleme, kongreyi karalamaya dönük çalışmaları da tartışıldı. İnteraktif oturumlarda kongrenin epey deneyim biriktirdiği açıkça görüldü. Kongrenin artık bir eşiğe geldiği düşünülebilir. Pek çok tartışmada kongrenin artık sadece bir tartışma platformu değil, “mücadele” platformuna dönüşebileceği ifade edildi. Kimi politik gelişmelerde ortak bir tutum geliştirilebileceği, üniversiteleri ilgilendiren konularda ve mesleki konularda ortak tutum geliştirmenin önemi tartışıldı. Bu fikrin karşısında, kongresinin daralacağı ve işlevlerini yitirebileceği endişesiyle kongrenin yalnızca bir bilimsel kürsü olarak, bir tartışma platformu olarak kalması gerektiğini düşünenler de vardı.

Bunların yanı sıra kongrenin hala basına kapalı olarak gerçekleştirilmesi kararı da tartışmaya açık. Kongrenin kamuoyuna çarpıtılarak yansıtılması, olası provokasyonların gerçekleşebileceği ve daha çok duyulan bir kongrenin daha fazla baskı altında kalabileceği gibi kaygılarla, güvenlik gerekçesiyle kongre uzun yıllardır basına kapalı olarak gerçekleştiriliyor. Kongre öncesinde ve kongre anında basında haber ve görüntülerin yer almamasına özen gösteriliyor. Ancak medyanın etkisiyle (buradan popülizm anlaşılmamalıdır) kongrenin daha fazla gündeme getirilmesi, hem meşruluğunu artıran hem de dolayısıyla baskıları, saldırıları azaltan bir etki yaratabilir. Ayrıca güvenlikli bir ortamının sağlanabilmesi kimi yasaklamalardan yahut “geri durma”dan ziyade baskılara karşı demokratik bir üniversite ortamının sağlanması için birlikte mücadele edilerek mümkündür. Bu konular, gelecek kongre ve temsilciler toplantılarının önemli tartışma başlıklarını oluşturacak gibi görünüyor.

Dicle Üniversite’sinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Kongre, interaktif oturumlarda hem teknik kimi sorunlar hem de tartışmalarının niteliğinin düşüklüğü bakımından oldukça eleştiri topladı. Bu eleştiriler, kongrede çoğu zaman gerilimli tartışmaların yaşanmasına vesile oldu. 3 gün süren kongre boyunca çözülemeyen tartışmalar ne yazık ki kongrenin kapanış oturumuna da yansıdı ve gerginliklerin şiddetlenmesi sebebiyle kongre, kapanış oturumu tamamlanamadan sona erdi. Yapılan oylamada bir sonraki kongrenin Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Topluluğunun ev sahipliğinde gerçekleştirilmesine karar verildi.

Hem ülkedeki gençlik mücadelesi hem de üniversite öğrencilerin bilimsel çalışma ve tartışmaları açısından önemli bir dinamik olma potansiyeli taşıyan Sosyoloji Öğrencileri Kongresi’nin sorunlarını bir an önce aşması oldukça önemlidir. Ancak vurgulamak gerekir ki kongrenin içine girdiği tartışma aşıldığı durumda kongre platformuna güç katacak ve kürsünün daha ileri bir zenimde sürmesine vesile olacaktır. Bu tartışmalı süreçte, geçtiğimiz dönemlerde kongrede oldukça etkili olan mücadele kaçkını kimi liberal/ sol liberal fikir ve eğilimlerin de etkisini yitirmeye başladığı söylenebilir.

Özgürlük Dünyası 2022

Yukarı ↑