Pravda, Rusya’da günlük proleter kitle gazetelerinin ilkidir; o, Stolipin gerici döneminin genel yorgunluğundan Rus işçi sınıfının güçlü uyanışı başladığında, Lena direnişinin fırtınalı günlerinde doğdu. Prag Konferansı’nda oluşan Bolşevik partisi, güçlü devrimci yükselişi önceden kestirerek, en geniş proleter kitleleri onun bayrağı altında bir araya getirmek için girişimde bulundu. Prag Konferansı, “4. Duma seçimleri üzerine” karar bildirgesinde, “legal işçi basınının sağlamlaştırılması ve geliştirilmesi”nin zorunlu olduğu tespitini yaptı. Zira partinin, örgütsüz proleter kitleleri kapsayacak, legal işçi örgütlerini ele geçirmeye hizmet edecek, onları illegal temelde toplayacak ve genel işçi hareketini belli amaca yöneltecek örgütlü bir merkeze ihtiyacı vardı.
Yeni tip legal kitlesel gazetenin ilk örneklerinden olan ve ilk sayısı 5 Mayıs 1952’de yayınlanan Pravda böylesine örgütleyici bir merkez oldu. Böylece o, burjuva ve sosyal demokrat gazetelerden çok farklı yeni bir rol oynadı. Burjuva basın, nihayetinde okuyucularını bilgilendirmeyi amaç edinirken –ve gerçekte kitleleri sınıf mücadelesinden uzaklaştırma ve saptırma organıyken–, partinin bir aracı olarak ortaya çıkan Bolşevik basın, Rus işçi kitlelerinin devrimci eyleminin örgütlenmesi mücadelesinde belirleyici önem taşıdı.
Lenin, Bolşevik basının bu yeni örgütleyici rolüne ilişkin taslağı, 1901 yılında, “Iskra”nın görevlerini ortaya koyduğu “Nereden Başlamalı” isimli makalesinde ele almıştı:
“Gazete sadece kolektif bir propagandacı ve kolektif bir ajitatör değildir, o, aynı zamanda kolektif bir örgütleyicidir de. Bu bağlamda o, inşaat halindeki bir binaya kurulan iskeleye benzetilebilir; binanın genel hatlarını gösterir, tek tek inşaat işçilerinin arasındaki ilişkiyi kolaylaştırır ve onlara işbölümünde yardımcı olur ve örgütlü çalışmayla hedeflenen genel sonuca ilişkin fikir verir.” (V. İ. Lenin, Seçme Eserler, Cilt 1, Dietz Yayınevi, Berlin 1951, sf. 309)
Sadece bu özellikleri taşıyan bir gazete, işçi sınıfının mücadelesinde etkili bir silah olabilirdi. Oportünizmin galip geldiği 2. Enternasyonal’in partileri, işçi sınıfının devrimci eylemini etkin bir tarzda örgütleyen yeni tipte benzeri bir basına sahip olamadılar.
Çar rejiminin bütün baskılarına rağmen Pravda’nın 1912 ile 1914 yılları arasında sergilediği güçlü devrimci kitle çalışması –görünüşte 40 bin baskıya sahip küçük bir dergiydi–, “Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi -Kısa Ders”in 4. bölümünde ayrıntılı olarak anlatılır. “Pravda”, proleteryanın eylemlerini örgütlemesinde ona yardımcı oldu ve Bolşeviklerin legal faaliyetleri ile illegal faaliyetleri arasında bağ kurulmasını sağladı. O, işçi sınıfının büyük kesimini Bolşevikler için kazandı, köylü kitleleri arasına girerek Çarın despot sistemine karşı yürütülen mücadelede onun işçi sınıfıyla kurduğu ittifakı sağlamlaştırdı. Bu çalışmanın anlamı öylesine büyüktü ki, Stalin 1922’de, “1912’deki ‘Pravda’, Bolşeviklerin 1917 yılında kazandıkları zaferin temel taşıydı” diye yazıyordu. (J.V. Stalin, Eserleri, Cilt. 5, Dietz Yayınevi, Berlin 1952, sf. 112)
Binlerce işçi muhabiri aracılığıyla kitlelerle sürekli, etkili ve hızlı bir bağ kurabildiği için, “Pravda”, devrimin bu kadar önemli bir aleti olabildi. “Pravda”nın 10 Yıldönümüne ilişkin anılarında, Yoldaş Stalin, daha gazetenin ilk sayısında işçilerin aktif faaliyetinin ve gazetenin yönetimine işçilerin çekilmesinin istendiğine vurgu yapar.
*
1. Dünya Savaşı için yaptığı hazırlıklarda Rus burjuvazisini rahatsız ettiği için 1914 Temmuzunda Çar polisinin yasaklamış olduğu “Pravda”, Şubat Devrimi’nden hemen beş gün sonra, yeniden Merkez Komitesi ve Bolşevik Partisi Petesburg Komitesi’nin legal organı olarak çıkmaya başladı. Ekim Devrimi’nin hazırlanmasında ve yapılmasında partinin belirleyici silahı olarak onun önemi, Merkez Komitesi’nin Stalin Yoldaşı onun yöneticiliğine getirmesiyle daha da açığa çıkar. “Sovyet işçileri ve asker delegeleri üzerine” isimli ilk makalesinde Stalin, işçi ve köylü kitleleri arasında devrimci sağlam bir birliğin önemini açıklıyor, bu birliğin organı olarak Sovyetlerin önemine vurgu yapıyor ve parti üyelerine ve emekçi kitlelere devrimin amacını –Sovyet iktidarının kurulmasını– gösteriyordu.
Yoldaş Stalin, “Pravda”yı, sosyalist devrimin hazırlanması sürecinde, partinin görevlerini yerine getirmesinde etkili bir araç yaptı. Stalin’in Eserleri’nin 3. Cildi, onun bu belirleyici mücadele aylarında kaleme aldığı partinin politikasını kısa ve net olarak açıklayan birçok makalesini içerir.
Lenin’in geri dönüşünden sonra, örneğin “Pravda”, onun “Proleteryanın günümüz devrimindeki görevleri üzerine” Nisan tezlerini içeren ve Nisan Konferansı’nın konuşmalarını ve sonuç kararlarını yayınlayarak, partinin tümüne ve emekçi kitlelere doğru bir yönelim veren tarihsel konuşmasının nüshasını verdi. Oportünizmle yürütülen tartışmalarda da, “Pravda”nın sütunları Lenin tarafından kullanıldı, üyelere ve sempatizan kitlelere harekete geçmelerinde somut görevler verildi. Böylece “Pravda”, parti tarafından kitlelerin günlük yönetilmesine hizmet etti.
1917 Temmuz gösterisinden sonra yasaklanmış olan “Pravda”, parti önderliğinin önemli bir aracı olarak, eski ünlü ismiyle, zaferi ve devrimin kazanımlarını sağlamlaştırmak için, proleteryanın 7 Kasım 1917’deki zaferinden sonra, hemen 10 Kasım’da yayınlandı. Yeniden çıkan ilk sayısında, “Pravda”, Lenin’in 2. Bütün Rusya Sovyet Kongresi’nde yaptığı tarihsel konuşmasını ve barış ile mülk ve toprak üzerine kararnameleri yayınladı. Mart 1918’den itibaren, Moskova’da, Merkez Komitesi’nin ve RKP (B) Moskova Komitesi’nin organı olarak yayınlandı.
İç savaş ve müdahale döneminde, “Pravda”, parti önderliğinin önemli bir aracıydı. Mücadele içindeki emekçilerin bütün gücünü harekete geçirmesine ve iç savaşın her aşamasında onların çabalarının nihai amaca doğru yönelmesine yardımcı oldu.
*
Müdahaleciler üzerindeki askeri zaferinden sonra önünde ekonomiyi harekete geçirmek görevi durduğunda, Bolşevik partisi, basını da en keskin silahı olarak kullandı. Lenin, daha “Sovyet iktidarının önünde duran görevler” adlı eserinin taslağında, Sovyet basınının yeni görevlerini genişçe analiz etti. O, bunları şöyle özetledi:
“Gazetelerimize bir bakılırsa, burjuvazinin ortaya attığı ve emekçilerin dikkatini Sovyet devriminin somut pratik görevlerinden uzaklaştırmak isteyen soruların ne kadar fazla yer kapladığı kolayca görülür. Bizim yapmamız gereken ve yapacağımız şudur ki; basını sansasyonel bir organ, politik yeniliklerin iletildiği basit bir aygıt, burjuva yalanlara karşı bir mücadele organı olmaktan çıkarıp kitlelerin ekonomik yeniden eğitiminde bir araç olarak dönüştürmek, çalışmanın yeni metodlara göre yeniden nasıl örgütleneceği üzerine bilgi veren bir araç olarak yeniden organize etmektir.” (V. I. Lenin, Eserleri, Cilt 27, 4.Cilt, sf. 178-179, Rusça baskı)
Devrimin zaferinden sonra basının önemi kesinlikle azalmadı. Tam tersine, parti basını proleterya diktatörlüğü sisteminde önemli bir kaldıraçtır.
İşçi sınıfının uyguladığı proleterya diktatörlüğünün işlevini yerine getirebilmesi için partinin belli taşıyıcı ya da ileticilere ihtiyacı vardır. Bunlar, partiyi emekçi kitlelerle bağlar ve gerekli olan, karşılıklı ilişkileri sürekli sağlar. Parti, bu transmisyonerleri (ileticileri –ç.n.) kitlelere yol göstermek ve onları parti politikasının doğruluğuna ikna etmek için kullanır. Aynı zamanda, bu ileticiler, onun, parti politikasının doğruluğunu pratikte gözden geçirmesine, kitlelerin görüşünü bilmesine ve onlardan öğrenmesine hizmet eder. Bu taşıyıcılar, emekçilerin çeşitli kitle örgütleridir.
Basın, bu tür, geçiş sağlayan bir cihaz değildir. Ama o, parti ile işçi sınıfı arasında buna benzer bir rol oynar. Yoldaş Stalin 13. Parti Kongresi’nde bunun üzerine şunları söyler:
“Basın, kitle aygıtı ve kitle örgütü değildir, ama o, bunlardan bağımsız olarak, parti ile işçi sınıfı arasında gözle görülmeyen bir bağ kurar. Bu bağ, gücü açısından, kitleleri kapsayan her hangi bir geçiş cihazıyla eşdeğerdedir… Basın güçlü bir silahtır, onun vasıtasıyla parti, hergün, her saat işçi sınıfına onun kendi bildiği dilden seslenir. Parti ile sınıf arasında gözle görülmez ilişkiyi sağlayan başka bir ip, başka bir araç, böylesine esnek bir aygıt henüz daha görülmedi.” (J.V. Stalin, Eserleri, Cilt 5, sf. 179)
Parti ile işçi sınıfı yığınları ve onun müttefiği emekçi köylülük arasında aktif karşılıklı etkileşimi sağlama alma görevini, “Pravda”, daima çok büyük bir canlılıkla yerine getirdi. Kolektif bir örgütleyici, propagandacı ve ajitatör olarak, faaliyetlerinde, kitlelere sürekli somut direktifler verdi. O bütün soruları, Yoldaş Stalin’in “Brdsola”nın ilk sayısı için “redaksiyonun önsözü”nde istediği gibi, bilimsel sosyalizmin teorisiyle aydınlattı; Troçkistler ve diğer hainlerin düşmanca teorileriyle girişilen sert tartışmalarda ilkesel sorulara açıklık getirdi ve parti politikasının doğruluğunu kitlelere günlük deneyimleri aracılığıyla açıkladı. Aynı zamanda, “Pravda”, binlerce işçi ve köylü muhabiriyle, partiye, politikasını pratikte denemesinde, kitlelerin sert, açık ve olumlu eleştirilerini geliştirmesinde ve böylece parti politikası pratikte uygulanırken ortaya çıkan hataların yok edilmesinde yardımcı oldu. Lenin, daha, gidişatı gösteren “Sovyet iktidarının önünde duran görevler” isimli çalışmasının taslağında, iş verimliliğinin yükseltilmesinde ve özellikle yarışmanın örgütlenmesinde basının araç olarak oynayacağı çok önemli rolü esas hatlarıyla çiziyordu. “Pravda”, sanayi bölgelerindeki muhabirleri tarafından ve ama özellikle işçi muhabirlerince, işletmelerdeki gelişmeye, planın ne kadar uygulandığına ve yarışmaya ilişkin sürekli bilgilendiriliyordu. O, iş verimliliğinin yükseltilmesinde kitlelerin inisiyatifiyle yaratılmış olan yeni biçimlerin nüvelerini keşfetti ve geliştirdi. “Pravda”, ekonomik planların ve sosyalist iş disiplininin önemini kavraması açısından, kitleleri eğitti. O, yarışmanın en büyük çapta örgütlenmesinde yardımcı oldu ve yarışmada geri kalan büyük işletmelere yapıcı eleştiriler yaptı, aynı zamanda, deneyimlerin aktarılmasını örgütledi ve gerekli durumlarda, muhabirlerinin kişisel desteğiyle, iyi işletme gazetelerinin çıkarılmasına yardım etti. Sovyet iktidarının zaferinden sonra bile, sadece emekçi köylü kitlelerin işbirliği yapmasıyla Sovyet devleti tarafından sınırlanabilecek ve denetlenebilecek çok sayıda ve ekonomik açıdan güçlü olan sömürücü sınıf kulakların varlığını sürdürmesi nedeniyle, köylerde, köylü muhabirlerin faaliyeti çok büyük bir önem taşıyordu. Birçok ücra kırsal bölgede partiyle kitleler arasındaki diğer bağlantı biçimleri göreve uygun gelişmediğinde, “Pravda”nın köylü muhabirleri, pratik olarak işçi sınıfı egemenliğinin, işçi sınıfıyla emekçi köylülük arasındaki birliğin en önemli temsilcisiydi. Köylü muhabirler, kulakların entrikalarını ve onların kullandıkları mücadele biçimlerini açığa çıkarıyordu. Köylü muhabirler, Sovyet aygıtının işlemesinde kulakların faaliyetlerini kolaylaştıran ve işçi sınıfıyla orta köylülük arasındaki birliğin kuvvetlenmesini zayıflatan eksiklikleri, Sovyet kamuoyuna gösteriyordu. Köylü muhabirlerinin köylü kitleleri arasında büyük bir otoritesi vardı. Zira tecrübe, onların yaptığı haberin ve eleştirinin kısa sürede sonuç verdiğini göstermişti. Sovyet devleti ile emekçi köylülük arasında böylesine etkili bir bağ kurdukları için, tam da bu yüzden, cinayetlerden geri durmayan sınıf düşmanı onlara özel bir nefret besliyordu. 26 Ocak 1925’de, SKP (B) Merkez Komitesi Yürütme Bürosu oturumunda yaptığı konuşmasında Stalin Yoldaş, Ukrayna köyü Dymowka’da katledilen köylü muhabiri Grigori Malinowski’den sözeder. Tam da bu bağlantıda, Stalin Yoldaş, işçi ve köylü muhabirlerinin önemine değinir:
“Görüşüme göre ülkedeki kuruluş çalışmamızın düzeltilmesinde, hatalarımızın keşfedilmesinde ve böylece Sovyet çalışmasının düzeltilmesi ve iyileştirilmesinde işçi ve köylü muhabirlerin en önemli kaldıraçlardan birisi olacağı bir aşamaya girdik. Belki hepimiz bunu anlamıyoruz. Ama bence, tam da bundan, çalışmamızı düzeltmemiz gerektiği sonucu çıkar.” (J.V. Stalin, Eserler, Cilt 7, sf. 23, Rusça baskı.)
Daha sonra da, köyün kolektifleştirilmesi sürecinde, “Pravda” çok önemli bir rol oynadı. Onun aracılığıyla parti, komünistleri ve emekçi köylü kitlesini yönetti, kulaklara karşı sistematik bir mücadelenin örgütlenmesinde ortaya çıkan eksikliklerin giderilmesinde onlara yardımcı oldu. Yoldaş Stalin’in eleştirel makaleleri, “Başarılardan başı dönmek” ve “Kollektif köylü yoldaşlara cevap”, Sovyet ülkesinin her köşesinde, her ücra köylü evinde yerini buldu ve “Pravda”nın bu makaleleri yayınlayan sayılarını köylüler daha senelerce sandıklarında sakladı.
Sosyalist düzenin sanayide ve tarım ekonomisinde zaferi döneminde, “Pravda”nın görevleri partinin görevleriyle birlikte çoğaldı. Stahanovcu hareketinin gelişimi, bütün işçi sınıfının kültürel ve teknik düzeyinin yükseltilmesi, vasıflı tarım işçilerinin ve kadroların eğitilmesi, tüm bu görevlerin planlı olarak yerine getirilmesinde “Pravda” yardımcı oldu. O, düzenli çalışanlarının ve işçi, köylü muhabirlerinin dikkatini sosyalist toplumun gelişmesindeki en önemli sorunlara çekerek, bu sorunların çözümüne de katıldı. Böylece o, hem muhabirlerin çalıştığı bölgelerde, hem de aynı şekilde, haberleri okuyan milyonlarca okuyucunun bölgelerinde kitlelerin inisiyatifini harekete geçirdi. “Pravda”, böylece, tüm Sovyet halkını sorunların çözümünde harekete geçirerek, sosyalist ekonominin idaresine ve sosyalist toplumun yönetimine katılmasına katkıda bulundu.
*
Büyük anavatanı savunma savaşı zamanında, “Pravda”, faşizme karşı mücadelenin örgütlenmesinde önemli araçlardan biriydi. Nazi kuvvetlerinin kalleşce saldırısından sonra, o, partiye, Sovyet halkının barışçıl yaşamını çok kısa bir sürede savaşa uygun bir şekilde düzenlemesinde yardım etti. O, Yoldaş Stalin’in bu zor yıllarda her Sovyet insanına hızlı, etkili somut görevler veren konuşmalarını ve emirlerini yaygınlaştırdı. Sovyet Bilgilendirme Bürosu’nun günlük çalışmasında, Sovyet halkını cephedeki durum üzerine bilgilendiren “Pravda”, ona, cepheden somut, tipik ve harekete geçiren haberler verdi ve bir süre için işgal edilen bölgelerde faşist kuvvetlere karşı mücadelenin nasıl ve hangi araçlarla sürdürülmeye devam edildiğini ve zafere nasıl ulaşılacağını gösterdi.
Sovyet insanının büyük bir çoğunluğu işçi sınıfı egemenliği altında büyümüştür. İnsan yaşamına ve insan onuruna saygı duymayı öğrenmiştir ve diğer halklara karşı nefreti tanımaz. Bu nedenle, dolaysız olarak yaşamayanlar açısından, emperyalizmin faşist “düzen” tarafından yüzbinlerce insana hayvanca davranmayı öğrettiği gerçeğini çıplakca gözler önüne sermek zorunluydu; faşizmin canavarca karakterini, metodlarını ve Sovyet ülkesini ve bütün insanlığı tehdit eden tehlikenin büyüklüğünü göstermek zorunluydu. Bu görevi “Pravda” yerine getirdi. O, Sovyet insanını, insanlık onurunu ve ulusal gelenekleri ayakları altına alan Alman faşist ordusuna karşı şiddetli bir nefret duyması için eğitti ve Sovyetler Birliği vatandaşlarını, faşizmi ezmesi için gerekli bütün gücünü toplamasında harekete geçirdi.
“Pravda” cepheyle cephe gerisi arasında önemli bir bağ kurdu. O, cephe gerisindeki insanlara ordunun kahramanca mücadele haberlerini verdi ve cephedeki savaşçılara işletmelerdeki ve kolhozlardaki kahramanca çalışma haberlerini iletti. Aynı zamanda, “Pravda”, Sovyet insanına, Sovyet silahlı askeri güçlerinin büyük amaçlarını ve proleter enternasyonalizminin temel ilkelerini açıkladı. Böylece “Pravda”, faşizm üzerinde kazanılan zaferin bir aracı oldu.
*
Bugün, komünizme geçiş aşamasında, “Pravda”nın görevleri daha büyük ve çok yönlü olmuştur. O, daha üst aşamada, Lenin’in 50 sene önce “Nereden başlamalı” ve “Ne yapmalı” isimli eserlerinde Bolşevik basın için tespit ettiği görevleri yerine getirmektedir. “Pravda”, Stalin Yoldaş’ın 1923 yılında, şu kelimelerle esas hatlarını çizdiğinin cisimleşmesidir:
“Partinin ve Sovyet iktidarının ellerinde kolektif örgütleyici olarak gazete, ülkemizin emekçi kitleleriyle bağlar kurmak için ve onları partinin ve Sovyet iktidarının etrafında birleştirmede vasıta olarak gazete. Bu, şu anda basının önünde duran görevdir.” (J.V. Stalin, Eserleri, Cilt 5, sf. 248)
“Pravda”nın başmakalesi, partinin, görevlilerine, üyelerine ve bütün Sovyet halkına sürekli, somut direktifleridir. Başmakale, sistematik olarak toplumsal yaşamın çeşitli ağırlık noktalarını inceler ve Sovyet halkını, yaşamın bütün ortaya çıkış biçimlerinde, bütün zenginliklerinde, emekçi kitlelerin yaratıcı inisiyatifinin bir amaca –sosyalist toplumun hızla gelişerek komünizmin maddi-teknik temelinin yaratılması– yönelmesinde partiye yardımcı olur.
Başmakale, eleştiri vasıtasıyla, tipik örneklerle, bir alandaki güncel ana görevleri ve onların çözüm yollarını açıklar. Örneğin 17 Nisan 1952 tarihli başmakale, parti gruplarının büyük temel örgütlerdeki rolüyle ilgilenir. Ljubliner dökümhanesinin vagon bölümündeki ve Moskova’daki mekanik atelyelerdeki parti grupları örnekleriyle, o, böylesine grupların esas görevlerini gösterir: Üretim dilimlerinde ekonomik planların uygulanması ve hedeflerin aşılması, yarışa öncülük etme, partisiz işçiler arasında ajitasyon çalışması ve onların Sovyetler Birliği’ndeki ve uluslararası yaşamdaki önemli gelişmelerden haberdar edilmesi. Parti grubu, her komünistin kendini ideolojik açıdan geliştirmesini ve üretimde iyi bir kişisel örnek olmasını sağlar ve kitlelerin yaratıcı inisiyatifiyle yaratılan yeniyi tanır ve destekler. Vagon bölümündeki parti grubu, işin her aşamasında kalitenin yükseltilmesi için yarışı öneren genç Stehanovcu kadın işçiler Antonia Shandarowa ve Olga Agafonowa’nın inisiyatifçi girişimlerini de destekledi. Onların inisiyatifinin parti grubunca desteklenmesi ve işin hızlı bir tempoyla işletmeyi aşarak gelişmesi gerçeği, parti grubunun işini iyi yaptığına da gösterir. Şimdi Stalin nişanı ödülü de alan her iki kadın işçinin ismi, bütün Sovyetler Birliği’nde tanınıyor. Makale, kolektif işletmelerde parti gruplarının çalışmasından örnekler verir ve daha üst düzeydeki yönetim tarafından, parti gruplarının çalışması bazı durumlarda sert ve somut eleştirilir. Nihayetinde, bir dizi bölgesel gazetenin de parti gruplarının çalışmasına gerekli önemi vermediği noktasına dikkat çeker.
Bu türde bir başmakale, ilk önce, direkt olarak eleştirilen parti örgütlerinin ve parti yöneticilerinin eksikliklerin giderilmesinde etkili önlemlere sarılmasına neden olur. Ekseriyetle redaksiyonu konuya ilişkin bilgilendirir ve bir kaç ay sonra, “Pravda”nın yardımı sayesinde buradaki çalışmadan elde edilen başarıların haberi gelir. Ancak buna ek olarak, bu makale, aynı karakterdeki binlerce parti örgütünün ve üst düzeydeki yönetimlerinin, bu vesileyle, çalışmalarının ortaya konulan tipik hataları taşıyıp taşımadığı, temel örgütlerin doğru yönetilip yönetilmediği, çalışmalarındaki başarıların Lyubliner Dökümhanesi Vagon bölümündeki mekanik atelyenin parti gruplarınınkine denk düşüp düşmediği vb. gibi konularda çalışmalarını gözden geçirmesine vesile olur, ve burada üyelerin inisiyatifi, daha büyük başarılara ulaşmak için yeni yollar aramada teşvik edilir. Aynı zamanda bölgesel gazetelerin redaksiyonları, bölgelerindeki çalışmayı ve parti gruplarının yönetimini daha iyi inceleyerek dikkatli olur ve bununla bir kez daha parti gruplarının gelişimine yardımcı olur. Böylece “Pravda”nın başmakalesi, kuvvetli güçleri uyandırır, kitlelerin yaratıcı inisiyatifini geliştirir ve onları en önemli bir sonraki hedefe yöneltir.
Bu amaca sadece başmakale değil, “Pravda”da yayınlanan diğer makaleler de hizmet eder. Örneğin o, sürekli olarak, can alıcı bir noktada parti çalışmasının çeşitli sorunları üzerine makaleler, belirli parti yöneticilerinin çalışma üzerine eleştirel bakışını içeren yazılar yayınlar. Ancak bu makaleler, sürekli olarak, tüm somut görev saptamalarında ve canlı malzeme bolluğunda parti çalışmasının şu tür temel sorunlarını da içerir ki, bunlar kendisini, dogmatizm, bürokratizm, klik ekonomisi, eleştirinin bastırılması gibi ifade edebilecek kapitalist dünya bakışının kalıntılarına karşı mücadeledir. Bu temel sorunlara, kadroların eğitimi, Bolşevik çalışma tarzına ulaşmak, politik ve ekonomik yönetimlerin doğru temelde işbirliği, kararların uygulanması ve denetimi, eleştirinin ve özeleştirinin sürekli ve kararlı kullanılması da dahildir.
Bir örnek: 8 Haziran 1951’de, “Pravda”, bölgesel bir gazete “Tschelwabinsker işçileri”nin çalışması üzerine eleştirel bir yazı yayınladı, burada, parti yaşamının sorunlarına yüzeysel yaklaşıldığına özellikle dikkat çekiyordu. Gazete eleştiriyi kabul etti. 3 Aralık 1951’de “Pravda”, şu sorunun cevaplandırılması için bir makale yayınladı: “Tscheljabinsker işçileri” eksiklerin giderilmesi için altı ay içerisinde ne yaptı? Makale, parti yaşamındaki sorunların ele alınmasında gerçi redaksiyonun planlar yaptığını, ancak bunların yerine getirilmediğini, emekçilerin yazdığı mektubun önemsenmediğini ve eleştirinin çok zayıf ele alındığını, hatta bazen eleştirinin engellendiğini tespit eder. O, üretimle ilgili bir görüşmede yöneticilerini eleştirdiği için işten atılan bir ustanın olayına dikkat çeker. Usta, “Tscheljabinsker işçileri”nin redaksiyonuna başvurur. İşyeri parti örgütü, burada eleştirinin hasıraltı edildiğini tespit etmesine ve redaksiyonun mektubunu bir kez daha gözden geçirmesine rağmen, mektubu yayınlamaz. Bölge parti komitesi de, redaksiyonun hatasını görür ve bunun giderilmesi için etkili davranmak yerine, “Pravda”nın redaksiyonuna, bu sorunun “görüşülmek üzere hazırlanacağını” yazar.
Böyle bir makaleyle, “Pravda”, derinliğine inen, çok yönlü bir etkiye ulaştı. “Tscheljabinsker işçileri”nin çalışma yöntemi esaslı bir tarzda değiştirildi ve 19 Ocak 1952’de, “Pravda”, bu sorunun bölge parti komitesiyle görüşülmesi ve alınan kararlar üzerine haber yapabildi. Buna ek olarak, sadece birçok bölgesel redaksiyon, çalışmasını “Pravda”nın ortaya koyduğu noktalar açısından gözden geçirmekle kalmayacak, aynı zamanda, birçok parti yönetimi çalışmalarının ve onlara bağlı gazetelerin partinin taleplerine karşılık verip vermediğini araştıracaktır. Ayrıca “Pravda”, eleştirinin sözde “kabul edilmesinin” yetmediğini, ötesinde, eksikliklerin giderilmesi için önlemlerin alınması gerektiğini; uygulanmayacak ve bunların denetlenmesi örgütlenmeyecek olduktan sonra, iş planlarının işe yaramadığını, eleştirinin bastırılmasına hiçbir şekilde tahammül edilmeyeceğini, Sovyetler Birliğinin komünistlerine ve bütün emekçilerine gösterir. Gerçekten “Pravda”, eleştirinin yapılmasında gazetenin destekleyici tutumundan faydalanan Sovyet emekçilerinden sık sık mektuplar alır. Her olay özenle ele alınır ve çözülür. Ve bir kez daha, “Pravda” bununla emekçilerin inisiyatifini uyandırır, onları alınan kararların uygulanmasındaki denetimde, olumlu, yaratıcı eleştiride, mevcut hatalara karşı uzlaşmaz Bolşevik tutumda eğitir.
“Pravda”da düzenli yayınlanan, büyük işletmelerin çalışanları ve Sovyetler Birliği’nin bütün vilayetlerindeki emekçilerden Yoldaş Stalin’e gelen mektuplar, özel bir önem taşımaktadır. Bu mektuplar, katılımcılar tarafından toplantılarda özenle görüşülmektedir. Sovyet ülkesinin işçileri ve köylüleri Stalin’e sundukları bu mektuplarda, partiye ve bütün Sovyet halkına, geçen zaman dilimindeki çalışmaları üzerine hesap vermekte ve bir sonrakinde üzerine somut sorumluluklar almaktadır. Bu mektuplarda üstlenilen sorumlulukları her şart altında yerine getirmek, bütün Sovyet emekçileri için bir onur meselesidir.
Bu mektupların genel bir güçlü harekete geçirici etkisi vardır. 2 Mart 1952’de Pravda’da, Baschkirien’deki bir petrol işletmesindeki emekçilerden Yoldaş Stalin’e yazılan mektup yayınlandı. Bu mektupta çalışanlar belirli sorumluluklar üstleniyor ve aynı zamanda Sovyet petrol işletmelerinde çalışan bütün iş arkadaşlarını yarışa davet ediyorlardı. Amaçlarının çerçevesini şöyle çiziyorlardı:
“Sovyetler Birliği’nin bütün petrol işçileriyle birlikte o kadar çok petrol ve petrol ürünleri vereceğiz ki, bu komünizmin büyük eserlerine, ekonomimizin ihtiyaçlarına ve ülkemizin savunmasına yetecektir ve bununla Sovyet halkının dünya barışı için verdiği mücadeleyi desteklemiş olacağız.” (2 Mart 1952 tarihli “Pravda”)
Aynı sayıda, “Pravda”, bu yarış üzerine bir başmakale ve petrol ürünlerinin artırılmasının olanakları üzerine başka bir makale yayınladı. Kısa bir zaman sonra, Bakü’lü petrol işçilerinden, cevap verme sorumluluğu üzerine kısa bir haber geldi ve birkaç gün sonra, on ünlü petrol sondacısından büyük sorumlulukları üstlendiklerine ilişkin telefon geldi. Onlar, aynı zamanda, petrol sanayiinde çalışan bütün meslektaşlarına ve silah sanayiine üretim yapan işletmelere, üretimlerini, her defasında kararlaştırılmış somut belirli hedefler üzerinden artırmaları çağrısı yaptılar. Diğer taraftan, birkaç gün sonra, Türkmen petrol işçilerinden yarışa ilişkin bir haber geldi ve kısa bir zaman sonra, bunu, Tatar petrol sanayiinde çalışanların, görevlerine ilişkin, Yoldaş Stalin’e yazdıkları kapsamlı bir mektup takip etti. Aynı şekilde, Kuibyschev bölgesinden ve daha sonra Krasnodar’dan petrol işçileri cevap verdiler.
Bu sürede “Pravda”, Donbass ve metalürji işletmelerinden işçilerin yarışı üzerine iki yeni başmakale yayınladı. “Pravda”, her gün, üretimdeki emekçilerin yaratıcı inisiyatifince ortaya konulan yeninin nüvelerinin gelişmesi ve başarılı olması için yardım ediyordu. Yeni çalışma metodları üzerine makale ya da sıkça inisiyatifçilerin kendileri tarafından yazılan haberler yayınlıyor ve yaptığı haberlerle sistematik olarak yeni metodların üretimde geniş ölçekli kullanılmasına katkıda bulunuyordu. Böylece “Pravda”, komünizmin maddi-teknik temellerini yaratmak için yarışın temelli, kolektif bir örgütleyicisi olarak çalışıyor, bu arada kitlelerin yaratıcı inisiyatifini parti tarafından belirlenen yöne çeviriyor ve temponun hızlanmasına yardımcı oluyordu.
Bu çalışmanın başarısı ve Sovyetler Birliği’ndeki tüm toplumsal gelişmenin hızlanlandırılması için mutlak prensip, Marksizmin-Leninizmin Sovyet emekçilerince benimsenmesi ve uygulanmasıdır. Yayınlananmış olan “SBKP (B)’nin tarihi, Kısa Ders’le bağlantı halinde parti propagandasının şekillenmesi üzerine Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Merkez Komitesi’nin kararında şu denir:
“Marksist-Leninist propagandada mutlak silah, esas silah basın –dergiler, gazeteler ve broşürler– olmak zorundadır. (…) Basın şu ya da bu gerçeği bir darbeyle herkesin ortak malı yapar, bu nedenle o sözlü propagandadan daha güçlüdür.” (14 Kasım 1938 SBKP (B) Merkez Komitesi kararı, yabancı dillerde Literatur yayınevi, Moskova 1939, sf.10-11)
“Pravda”, sistemli olarak, propaganda makalesi yayınlar ve Sovyetler Birliği’nde genel propaganda çalışmasının düzeyinin sürekli yükselmesi için mücadele eder. Propagandacıların ve parti yönetimlerinin çalışmasını izler ve eleştirir. 19 Mart 1952’de, o, SBKP (B)’nin Moskova il örgütünün propagandacı kadrolarla çalışmasını inceler ve 11 Mart’da o, akademide bilim adamlarının yeterince Marksist-Leninist eğitimden geçirilmediklerinden dolayı Litvanyalı bilim akademisyenlerinin parti örgütünü eleştirmiştir vb.
“Pravda”, sistemli bir biçimde, insanların kafasındaki kapitalist düşünce tarzının kalıntılarının yok edilmesi için çalışır ve Sovyet toplumunun genel gelişme yasası olan eleştiri ve özeleştirinin ideolojik alanda da gelişmesine yardımcı olur. “Pravda”nın sütunlarında bilimdeki dogmatizme karşı bilinen tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmalar arasında dilbiliminin sorunları üzerine bir tartışma vardı ki, Yoldaş Stalin’in tanınmış eseri “Marksizm ve Dilbiliminin Sorunları”, bu tartışmalar esnasında ortaya çıktı. Tam da bu eserinde, Yoldaş Stalin, dilbilimi üzerine açık bir tartışma başlatmakla, “Pravda”nın doğru davrandığına dikkat çeker. Bu bağlantıda Yoldaş Stalin şunları tespit eder:
“Hiçbir bilimin düşüncelerin çatışması, eleştiri özgürlüğü olmadan gelişemeyeceği ve ilerleyemeyeceği herkes tarafından bilinir.” (J.V. Stalin, “Marksizm ve Dilbiliminin Sorunları, Dietz Yayınevi, Berlin 1951, sf. 37)
Bu tartışmalarla “Pravda”, bilimci kadroların inisiyatifini geliştirmekte, Sovyet toplumunun genel gelişme yasası eleştiri ve özeleştirinin bilim alanında da gelişmesine yardımcı olmaktadır. Böylece, bilimin gelişmesine hizmet etmektedir ki, bu, Stalinist büyük eserlerin inşasında vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Böylece “Pravda”nın planlı çalışması, Sovyetler Birliği’nin zengin yaşamındaki bütün çok yönlü alanları büyük hedefe yönelmektedir: Sosyalist toplumun gelişme yasalarının uygulanması ve komünizmin maddi-teknik temelinin yaratılması sürecini hızlandırmak için partiye yardımcı olmak.
Kapitalist kuşatma koşulları altında bu gelişmenin garantiye alınması için, bu gelişmeyi engellemek, çelişkilerini Sovyetler Birliği’nin sırtından çözmek ve dünyayı savaşa sürüklemek isteyen emperyalizmin girişimlerine karşı sürekli sistematik bir mücadele gerekmektedir.
Ekseriyetle haftada bir yayınlanan uluslararası sorunlara ilişkin birçok ülkedeki muhabirlerinin birçok makalesiyle, “Pravda”, kapitalist dünyadaki koşulları analize eder ve buradaki etkili güçleri gösterir. O, somut gerçekler aracılığıyla, örneğin Amerikan ekonomisini sarsan çelişkileri ya da İngiliz halkının yaşam düzeyinin düşmesini ve ulusun çıkarları için İtalyan ve Fransız işçi sınıfının verdiği mücadeleyi gösterir. “Pravda”, örneğin Hindistan’daki mevcut çelişkiler ve gelişme perspektifleri üzerine bir dizi çok önemli haberle okuyucularını bilgilendirir.
Alman halkının birlik ve barış için mücadelesine “Pravda” büyük bir dikkat gösterdi. Yoldaş Otto Grotewohl’un hükümet açıklamalarını, Halk Meclisi’nin açıklamalarını, Max Reimann’ın konuşmalarını “Pravda” yayınladı. Berlinli muhabirlerin makalesi, ulusal birliği sağlamak isteyen Alman halkının gücünü gösterir ve Adenauer ile Schumacher’in çevirdiği entrikaları teşhir eder. Alman işçi sınıfının ve onun partisinin bu tarihsel anda taşıdıkları büyük sorumluluk da bunlardan doğar.
“Pravda”, Sovyetler Birliği’ndeki insanlara dünyadaki gerçek güç ilişkilerini gösterir. O, Çin’deki kalkınmanın büyük başarıları, Avrupa ülkelerindeki halk demokrasilerinin gelişmesi üzerine haber verir ve bu sorunlara ilişkin yabancı yoldaşların makalelerini sıkça yayınlar. Sovyetler Birliği iktidarının bilinci ve onun önderlik ettiği tüm barış bloğunun gücüyle, Sovyet insanı, “Pravda”da, Sovyetler Birliği temsilcilerinin uluslararası konferanslarda barış için verdikleri kararlı, sert mücadele haberlerini, Kore halkının ve Çin gönüllerinin kahramanca günlük mücadele haberlerini okurlar.
“Pravda”nın enternasyonal haberlerinin de derin bir etkisi vardır. O, Sovyet insanını proleter enternasyonalizm duyarlılığı temelinde eğitir ve bütün Sovyetler Birliği halkını, büyük işletmelerdeki işçileri, aynı zamanda en ücra kollektif işletmelerindeki köylüleri uluslararası süreç üzerine bilgilendirir. Sovyet halkına gücünü ve aynı zamanda emperyalist savaşların gerçek tehlikesini göstererek, bu tehlikeyi önlemenin yoluna da işaret eder ki, bu yol, emperyalist savaşlara karşı mücadelenin örgütlenmesidir.
“Pravda”da ilk önce Yoldaş Stalin’in bütün dünyadaki barış savaşçılarına harekete geçmeleri için somut direktifler veren röportajı yayınlandı.
“Pravda”, Sovyetler Birliği’nde şu anda oluşan barış hareketinin kuvvetli, aktif bir güç olarak gelişmesinde yardımcı oldu. O, Sovyetler Birliği’nin güçlendirilmesinin barışın en önemli teminatı olduğu anlayışıyla yüksek bir sorumluluk üstlenerek barış nöbetine çıkan Sovyet emekçilerinin yaratıcı inisiyatifini destekledi. “Pravda”, Amerikan birliklerinin Kore’deki suçlarına ve onların yürüttüğü insanlık dışı bakteri savaşına karşı Sovyet halkının güçlü protesto hareketinde önemli bir taşıyıcı oldu. “Pravda”, Sovyetler Birliği’ndeki güçlü, aktif ve bütün halkı kapsayan barış hareketinin kolektif bir örgütleyicisi, propagandacısı ve ajitatörüdür.
“Pravda”, böylece, bugün, geçen 40 yılda olduğu gibi, toplumsal yaşamın her alanında, bütün komünist ve işçi partilerinin basınına da örnek olarak, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin güçlü bir aracı rolünü oynamaktadır.