Doğumunun 113- yıldönümünde Stalin yoldaşı, kendisini anlattığı bir konuşmasıyla anıyoruz.
Yoldaşlar! İzninizle her şeyden önce, burada işçi temsilcileri tarafından yapılan karşılama söylevlerine dostça teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
Sizlere şunu tüm içtenliğimle ifade etmeliyim ki yoldaşlar, burada aldığım övgülerin yarısını bile hak etmiş değilim. Anlaşıldığı kadarıyla ben, Ekim’in kahramanı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin önderi, Komintern’in önderi, efsanevi bir yiğit ve daha kim bilir nelerim. Bütün bunlar saçma yoldaşlar ve tamamen gereksiz bir abartma. Bu tonda, genellikle, ölmüş bir devrimcinin mezarı başında konuşulur. Benim ise ölmeye daha niyetim yok.
Bu nedenle, eskiden ne olduğumun ve Partimizde bugünkü konumumu kime borçlu olduğumun gerçek resmini yeniden çizmek zorunda hissediyorum kendimi.
Arakel A. Okuaşvili. Yoldaş burada, vaktiyle kendisini benim öğretmenlerimden, beni de kendisinin öğrencilerinden biri saydığını söyledi. Tamamen doğrudur yoldaşlar. Ben, Tiflis Demiryolu Atölyeleri’nin ileri işçilerinin bir öğrencisiyim ve gerçekte de öyle kalacağım.
İzninizle, biraz geçmişe dönmek istiyorum.
Demiryolu atölyelerinden bir işçi çevresinin ilk kez bana verildiği, 1898 yılını anımsıyorum. 28 yıl önceydi. Sturua yoldaşın evinde, Cibladze ( o da o zamanki öğretmenlerimden biriydi), Çodrişvili, Çaydze, Boçorişvili, Ninua ve Tiflisli diğer ileri işçilerin varlığında, pratik çalışmada ilk dersimi alışımı anımsıyorum. Bu yoldaşlarla karşılaştırdığında, o zamanlar epey gençtim. Belki o zamanlar, bu yoldaşların birçoğundan biraz daha bilgiliydim, ama hiç kuşkusuz pratik çalışmanın acemisiydim. O zamanlar burada, bu yoldaşların arasında devrimci mücadelede ilk deneyimimi edindim. O zamanlar burada, bu yoldaşların arasında devrimin çırağı oldum. Görüyorsunuz, ilk öğretmenlerim Tiflisli işçilerdi.
İzninizle, onlara içten, dostça teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. (Alkışlar)
Daha sonra, çalışmak üzere Parti iradesiyle Bakû’ye gönderildiğim 1907–1909 yıllarını anımsıyorum. Petrol sanayi işçileri arasında üç yıllık devrimci çalışma beni savaşçı ve yöredeki pratik çalışmanın yöneticilerinden biri olarak çelikleştirdi. Bir yandan Vatsek, Saratovets, Fioletov ve diğerleri gibi Bakûlü ileri işçilerle ilişki içinde, öte yandan işçilerle petrol sanayicileri arasında en ağır çatışmaların fırtınası içinde, ilk kez, büyük işçi kitlelerine önderlik etmenin ne demek olduğunu anladım. Böylece orada, Bakû’de devrimci mücadelede ikinci büyük deneyimimi edindim. Orada devrimin kalfası oldum.
İzninizle, Bakûlü öğretmenlerime içten, dostça teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. (Alkışlar)
Hapishanelerde ve sürgün yerlerinde dolaştıktan sonra nihayet, Parti iradesiyle Leningrad’a gönderildiğim 1917 yılını anımsıyorum. Orada, Rus işçilerinin çevresinde, bütün ülkelerin proleterlerinin büyük öğretmeni Lenin yoldaşın yanı başında, proletarya ile burjuvazi arasındaki büyük muharebelerin fırtınası içinde, emperyalist savaş koşulları altında, ilk kez, işçi sınıfının büyük partisinin önderlerinden biri olmanın ne demek olduğunu öğrendim. Orada, Rus işçilerinin çevresinde, ezilen halkların kurtarıcısı ve tüm dünya proletaryasının öncü savaşçısının çevresinde, devrimci mücadelede üçüncü büyük deneyimimi edindim. Orada, Rusya’da, Lenin’in yönetimi altında, devrimin ustalarından biri oldum.
İzninizle, Rus öğretmenlerime içten,, dostça teşekkürlerimi ifade etmek ve büyük öğretmenim Lenin’in anısı önünde saygıyla eğilmek istiyorum. (Alkışlar)
Çıraktan (Tiflis) kalfaya (Bakû), kalfadan devrimimizin bir ustasına (Leningrad) devrimci öğrenimimin okulu budur, yoldaşlar.
Abartmasız, gayet dürüstçe konuşmak gerekirse, eskiden ne idiğimin ve şimdi ne olduğumun gerçek resmi budur, yoldaşlar. (Alkışlar, şiddetli bir tezahürata dönüşür.)
“Zarya Vostoka” (Doğu’nun Şafağı)
(Tiflis) No. 1197,
10 Haziran 1926.
Eserler, Cilt: 8, İnter Yay. Sf. 150-152
Aralık 92