sunu

 

Bu sayımızla yeni bir yıla, 2008’e “merhaba” diyoruz.

Hızla gerici burjuvazinin ve dinci özelliklerine karşın modern burjuva devletin has partisi haline gelmekte olan AKP’nin ikinci seçim zaferini kazandığı 2007’yi geride bırakıyoruz. Cari açıkta, dış ticaret dengesinde ve son çeyreğin büyüme rakamlarındaki bütün aksi göstergelere, neredeyse tamamlanan özelleştirmeler, taşeronlaştırma ve çalışma yaşamının esnekleştirilmesi, eğitim ve sağlıkla birlikte sosyal güvenlik sisteminin yıkılmasıyla gelir dağılımındaki uçurumun aşırı büyümesine karşın “büyüyoruz”, “ekonomi iyi yolda” iddialarıyla geride bırakılan bir yıl oldu 2007. Her şeye rağmen, kendi propagandif uğraşlarının ürünü olan ve olmayan (çoğu gerici şoven rakiplerince sunulan imkanlarla) yanılsamalar, dağıtılan “yardımlar” yanında, AKP’nin ülkenin on yılların çözümsüz sorunlarına kendince “çözümler” oluşturmasının sonucu olarak, 2007’nin AKP için “başarılarla geçen bir yıl” olduğunu söylemek yanlış olmayacak. “Nereye kadar?” sorusunun yanıtı henüz ortadadır ve asıl olarak işçi sınıfı ve partisinin çalışmasıyla yanıtlanmayı beklemektedir.

Yeni bir yılın ilk sayısından itibaren, her ay dergimizin bir diğerinden farkedilmesinin iyi olacağını düşündük. Bu nedenle, her ay Özgürlük Dünyası, diğer aylardan farklı bir kapak rengi kuşağıyla elinizde olacak. Ve bundan böyle her yılın aynı ayında aynı renkle karşınıza çıkacağız. Bu ay, üç kış ayının mavi tonlarından birindeyiz. Şubat, mavinin tonu koyulaşacak.

İçeriğe gelince..

Yeni yıl dönümünü, 2007 kapanırken üçüncüsü de gerçekleştiren sınır-ötesi harekatlar kapsamında ele alan bir makalemiz var. Bir de, barış mücadelesinin artan önemi açısından, barış mücadelesi kapsamında oluşan “benzerleri”nden ciddi farklılıklara en azından potansiyel olarak sahip olan Türkiye Barış Meclisi üzerine bir yazımız var. Bunlarla birlikte, EMEP’in bir dizi siyasi partiye ulaştırdığı, demokrasi güçlerinin “çatı partisi” ihtiyacıyla ilgili önerisine yer veriyoruz. İ. Çaralan’ın hem AKP değerlendirmesi hem de Kürt ve laiklik sorunu üzerine değerlendirmeleriyle ufuk açıcı olduğunu düşündüğümüz, yine EMEP’in gectiğimiz ay düzenlediği Genel Konferans’ta yaptığı konuşmayı sunuyoruz.

İki önemli makalemizden biri İzzettin Önder Hoca’nın bütçe değerlendirmesine ilişkin; diğeriyse, geçtiğimiz ay başarıyla sona eren Telekom grevinin yürütücü ve yönlendiricilerinden Türkiye Haber-İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Levent Dokuyucu ile yapılan söyleşi. İki yazının da öğretici olduğuna inanıyoruz. Son yazımız, teknokentler üzerine bir inceleme.

İyi ve başarılı bir mücadele yılı diliyoruz.

Yorumlar kapatıldı.

Özgürlük Dünyası 2022

Yukarı ↑