Özgürlük Dünyası Nisan 2012 Sayısı (228)
İÇİNDEKİLER
İş barış, özgürlük için 1 Mayıs’a
Seyit Aslan
Newroz ve “yeni” strateji: Halkın ve AKP’nin çözümü!
Y. Yılmaz Karataş
İşçi hareketi, görev ve sorumluluklarımız
Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansı
Gericilik.. Darbeler ve darbecilik…
Kadir Yalçın
Eğitimde “4+4+4” ne getiriyor, neleri götürüyor?
Yeni sendikal yasalar
Erkan Aydoğanoğlu
Kamusal dönüşüm ve TMMOB
Ayhan Aydoğan
“Temiz” enerji, tarım ve göç
Yusuf Gürsucu
Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ile Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’nde ortaya konulan ‘vizyon’
Melda Yaman Öztürk – Özgür Öztürk
Dünya bankası eşitlikten ne anlıyor?
Gülşah İmrek
SUNU
Nisan yaklaşır ve havalar ısınırken, uzunca süredir zaten hiç ılımamış bile olan siyasal ortam da ısınıyor.
1 Mayıs’a; bir yandan artan zorbalık ve saldırıların yoğunlaşması koşullarında gidiliyor, bir yandan da sömürülen ve ezilen yığınların hareketlenme ve direnişleri artıyor. “Derin demokrasi” spekülatörlerinin tersine iddialarına karşın, tekelci gericiliğinin, burjuva diktatörlüğünün dümenine geçen fonlarını dincilikle renklendirmiş neoliberal Amerikan işbirlikçileri kent ve kırlarda kan içmeye doyamadıkları “sürek avı”na ara vermezken, Newroz’u yasaklamalarının ardından Özgür Gündem gazetesini de kapattılar. Yaşam hakkı.. Toplantı ve gösteri özgürlüğü.. Basın özgürlüğü –Kürt sorunu dolayısıyla tümü saldırı altında. Adil yargılanma hakkı da öyle. Roboski’de 34 Kürt gencinin uçaklarla bombalanarak katledilmesinin üzerinden üç ay geçti, suç ve suçlular hakkında hiçbir ses duyulmuyor –ne bir tutuklama ne yargılama. Ama yüzden fazla gazetecinin düzmece kanıtlarla yargılanmaları tutuklu olarak, Ahmet’le Nedim’inkiyse tahliyelerine karşın sürüyor. Ve yüzlerce protestocu genç hapisteler. Ve saldırı üstüne saldırı tazeleniyor: Eğitim sistemi kesintili hale getirilerek yoksul halk çocuklarının hızla elenmeleri ve sermayenin eğitimden geçirilmiş ucuz işgücü ihtiyacını karşılamaları için yeni düzenlemeye gidiliyor. Sendikalar ve toplu iş sözleşmesi yasalarının daha da gericileştirmek üzere değiştirilmesi gündemde. Ve Esenyurt’ta şantiyedeki çadırlarda yanarak ve Kozan’da patlayan barajın sularına kapılarak ölen iş cinayetleri kurbanı onlarca işçi, tıpkı Robeski’de katledilen Kürt gençleri gibi, öldükleriyle kalıyorlar. Lehine saldırı yasaları dakika sektirilmeden çıkarılırken, burjuvazinin kârlarını azaltıcı işgüvenliği önlenmeleri katiyen alınmıyor. Bu arada Başbakan Kore’de Obama ile görüşüyor ve Suriye’ye savaş açılmasında daha istekli bir görüntü veriyor.
Öte yandan geçen aylarda “sosyal patlama” belirtileri olarak ardı ardına patlak veren Bolu-Gerede saya ve Adana ayakkabı işçilerinin sokağa dökülmelerinde kendisini ortaya koyan sınıf hareketindeki gelişme eğilimi, Bursa Bosch metal işçilerinin hızlı sendika değiştirmelerinde sürüyor. Çoğu sendikal örgütlenme özgürlüğü uğruna mücadele yürüten Hey Tekstil, Savranoğlu Deri, Billur Tuz, Kayseri CEHA metal işçileri de aynı eğilimi yansıtıyorlar.
Yasaklanmasına rağmen ülkenin dört bir yanında yaygın olarak sokaklara çıkılan, Diyarbakır gibi yerlerde yasak çemberi kırılarak kutlanan Newroz’un ardından 1 Mayıs; sermaye ve hükümetinin emeğe ve halka saldırı cephesiyle başta işçi sınıfı olmak üzere sömürülen ve ezilen yığınların karşı karşıya geldikleri gün olacak. Ve ardından sermayenin bu kez 12 Mart darbesi günlerinin faşist saldırganlığının hedefi olarak 30 Mart’ta Kızıldere ve ardından 6 Mayıs’ta darağacında katlettiği devrimin militanlarını, Mayıs’ın ilk haftasında, Denizlerin şahsında, halka bağlanmış, boyun eğmez mücadeleci kişilikleriyle anacağız.
Makalelerimiz bu çerçevede oluştu. 1 Mayıs’a giderken Newroz’u ve “yeni saldırı stratejisi”ni ele aldık. Uluslararası Marksist-Leninist hareketin belgelerinden işçi ve halk hareketindeki gelişmeleri aktarıyoruz. 12 Mart ve 28 Şubat dolayısıyla yoğunlaşan darbe ve darbecilik üzerine spekülasyonlar bir makalemizin konusuyken, Kesintili 4+4+4 Eğitim, yeni sendika yasası ve TMMOB’a ilişkin KHK’nin konu edindiği saldırganlık birer makalemizde ele alındılar. Bağlantılı olarak, Doç. Özgür Öztürk ve Yrd. Doç Melda Yaman Öztürk’ün birlikte kaleme aldıkları “Türkiye Sanayi Strateji Belgesi” ile “Ulusal İstihdam Stratejisi” arasındaki ilişkiye dair İzmir Ulusal İktisat Kongresi’nde yaptıkları sunumu yayınlıyoruz. Son makalemiz, son yıllarda ciddi bir duyarlık konusu olan insanı ve doğayı değil sadece sermayenin kârını hareket noktası edinen enerji konusuna, özel olarak “güneş enerjisi tarlaları”na ilişkin.
Mayıs sayısında buluşmak üzere…