Özgürlük Dünyası Mayıs 2012 Sayısı (229) Çıktı!
İÇİNDEKİLER
Büyük bir hızla ‘duvara’ doğru!
İhsan Çaralan
Doğu Batı’nın ‘Türk Sosyalizminin Eleştirisi’ dosyası üzerine eleştirel notlar
Yusuf Akdağ
Belge-Berktay tartışması: Marksizm düşmanlığında birlik
Arif Koşar
Genel Kuruldan bugüne KESK ve önümüzdeki dönem
İsmail Sağdıç
Dünya gençliği iş, eğitim, gelecek ve özgürlük için mücadele ediyor!
Emek Gençliği
6. Genel Konferans karar ve sonuçları
Emek Gençliği
Tarım ve gıdada tekelleşme
Satılmış Başkavak
SUNU
Dergimiz, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’a sayılı günler kala çıkıyor. Sendikal bürokrasinin sınıfın birlik gününü bölme, sınıf kardeşlerini ayrı ayrı alanlara yönlendirme, hatta işçilerin 1 Mayıs’a katılmasını engellemeye yönelik tutumlarına rağmen bu 1 Mayıs’ta da yüz binlerce işçi Türkiye’nin dört bir yanında alanlara çıkacak, sendikal ve siyasal taleplerini, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemini haykıracak.
Ulusal İstihdam Stratejisi, kıdem tazminatının fona devredilerek fiilen ortadan kaldırılması, her gün çeşitli biçimlerde yaşanan iş cinayetlerini sözde önlemek üzere gündeme getirilen ve bir “iş güvenlik” piyasası oluşturmayı amaçlayan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, Toplu İş İlişkileri Kanunu, sermayeye sınırsız teşvik olanakları gibi doğrudan işçi sınıfını hedef alan, onun ücret, çalışma süreleri ve sosyal haklarını tırpanlamak, artık neredeyse kalmamış iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmak üzere gündeme getirilen saldırılara karşı işçiler 1 Mayıs’ta alanlarda olacak.
Türkiye’nin dış politikası da tam olarak ‘arap saçı’na dönmüş durumda. Suriye’de emperyalizmin hedef ve çıkarlarını ‘kraldan çok kralcı’ bir üslupla savunan, bu nedenle dönem dönem ABD tarafından da uyarılan Türk hükümeti, bölgede yürüttüğü Amerikancı politika ile her geçen gün düşmanlarının sayısını arttırıyor. İran’la ABD’nin hesapları çerçevesinde süren, ama Kürecik’teki NATO üssü ve nükleer görüşmelerle şiddetlenen ilişkisi, bölgede Şii-Sünni kamplaşmasını körüklemesi ve Sünni kampının neferi olma yönünde ilerleyişiyle Türkiye, Irak hükümetiyle de karşı karşıya gelmektedir. Suriye’den sonra İran ve daha açık bir biçimde Irak’la kapışmayı göze alan Türkiye’nin dış politikasının -bağımsız politika iddiasıyla süren- gözü kara Amerikancılığı, önümüzdeki süreçte bölge halklarının ve kaçınılmaz bir biçimde AKP hükümetinin başını belaya sokacaktır.
Ortadoğu’da ve Türkiye’de çözümsüzlüğünü sürdüren Kürt sorunu da Türkiye’nin zayıf karnı konumunda. Hükümet dönem dönem ‘müzakere’ lafları etse de, Suriye’de Kürtlerin izlediği politika, Irak Kürdistan’ında Kürtlerin ayrılma olasılığı, hükümetin Kürt sorunu konusundaki çözümsüzlüğünü giderek sancılı hale getirecek gibi gözüküyor. Ancak, bütün bu olgularla beraber hükümet, bölgede operasyon, sorunu silahla ‘çözme’ ve PKK’nin silah bırakması dayatmasından vazgeçmiş değil. Bu da, Kürt halkının onursuz bir biçimde silah bırakmayı kabul etmeyeceği realitesiyle birleşince, hükümetin tutumu çözümsüzlükte ısrar olarak kendini gösteriyor.
Dergimizin bu sayısında hükümetin dış politikadaki yaklaşımını değerlendiren ve herkesle konuşan ülke olma iddiasından herkesle düşman olma haline giden süreci ve yönelimleri değerlendiren bir makalemiz yer alıyor. Bir diğer makalemiz, Doğu Batı Dergisi’nin 59. Sayısındaki (Kasım-Aralık 2011-Ocak 2012) “Türk Sosyalizminin Eleştirisi” başlıklı dosyada, Ekim Devrimi’ni “tarihten bir sapma” sayan, Bolşevik tipte parti örgütlenmesini, “Tek Ülkede Sosyalizm”i ve ulusların kaderlerini tayin hakkı savunusunu reddeden anlayışlarını eleştiriyor. Taraf gazetesinde M. Belge ve H. Berktay arasında yaklaşık 3 ay süren polemik ve tartışmanın bir değerlendirmesi, KESK’teki gelişmeler ve sınıf dışı yaklaşımlar, tarımsal üretim ve gıda sektöründe tekelleşme bu sayımızda yer bulan konular.
Mayıs’ın bir diğer önemli ve anlamlı günü de 6 Mayıs. Katledilişlerinin 40. yılında devrimin militanlarını, Denizlerin şahsında halka bağlılık ve devrime adanmışlık değerleriyle anacağız. Emek Gençliğinin 6. Konferans Platformu’nu, Konferans Sonuç Bildirgesi ve Kararları’na da bu sayımızda yer veriyoruz.
Haziran ayında buluşmak üzere…