Brezilya Komünist Partisi’nin 1988’de toplanan Yedinci Kongre Raporu

Brezilya Komünist Partisi uzun yıllar yasadışı olarak faaliyet gösterdikten sonra yasallık kazandı. BKP’nin birçok üyesi faşist generaller diktatörlüğü sırasında sayısız mücadeleler içinde yer aldı, birçoğu tutuklandı, kimileri idam edildi ya da gericilik tarafından katledildi.
BKP Latin Amerika’nın en eski komünist partilerinden biridir. Uzun yıllardır sürdürdüğü mücadelelerde Marksizm-Leninizm’i savundu ve bu uğurda her türden gericiliğe karşı tavır aldı. BKP’nin, Brezilya’da 100.000’in üzerinde üyesi vardır.

1988 yılında yapılan kongrenin raporundan bazı bölümleri kısaltarak yayınlıyoruz.

Proletarya ve Marksist-Leninist partisi, işçi sınıfını ve halk kitlelerini doğru yolda yönlendirmeyi amaçlayarak sadece teoride değil pratikte de öncü görevini üstlenmelidir. Yoğunlaşan sınıf mücadelesi karşısında tüm enerjimizi eyleme dökmeli ve olağanüstü çaba göstermeliyiz. Siyasi bunalımlar giderek sıklaşarak derinleşmekte ve siyasi iktidar bunalımı haline gelmektedir. Ülkemizin demokrasi, ulusal bağımsızlık ve sosyalizm yolunda ilerleyişine küçümseyerek bakmamalıyız.
Partimizin proletaryaya ve Brezilya halkına karşı sorumluluğu giderek artmaktadır… Önümüzdeki mücadele, çok çeşitli cepheleri kapsamaktadır, Bu durum siyasi esnekliğin yanı sıra kendiliğindenime ve sekterliğe karşı savaş gerektirmektedir… Önümüzde birçok görev var. Hiç kuşku yoktur ki, komünistler, her zamanki coşku ve fedakârlıklarıyla bu görevleri başarıyla gerçekleştirmek için tüm güçlerini seferber edeceklerdir. Görevlerimiz şunlardır:
Uluslararası alanda:
– Dünyaya egemen olmayı amaçlayan Sovyet-Kuzey Amerika planının maskesi düşürülmelidir;
– Sovyetlerle Kuzey Amerika arasındaki silahlanma yarışına karşı çıkılmalı, çevreyi kirletmenin yanı sıra yeni silah icadını özendiren atom denemelerine karşı savaşılmazdır;
– Orta Amerika, İran Körfezi ve diğer bölgelerdeki askeri saldırılara karşı koyulmalıdır;
– Güney Afrika’yı tana bulayan ırk ayrımcılığı mahkum edilmeli ve Güney Afrika yönetiminin siyah nüfusa yönelik faşist saldırısı teşhir edilmelidir. Biz de bu arada Brezilya hükümetinin bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini kesmesini talep etmeliyiz;
– Özgürlük uğruna mücadele veren haklar, özellikle de İsrail’in baskı ve saldırılarına karşı Filistinliler, Kuzey Amerika’nın müdahalesine karşı savaşan Nikaragualılar ve ülkelerindeki demokrasi ve bağımsızlık mücadelesi veren El Salvador’daki gerilla savaşçıları desteklenmeli, ülkelerindeki askeri diktatörlüklere karşı savaşan Şili ve Paraguay halklarına tam destek verilmelidir;
– Özgürlük, gelişme ve toplumsal adaletin var olduğu bir yaşamı başarıyla inşa eden ve Arnavutluk Sosyalist Devletinin kurucusu olan yoldaş Enver Hoca’nın fikirlerini olduğu kadar Marks, Engels, Lenin ve Stalin’in fikirlerini canlı ve ayakta tutan Sosyalist Arnavutluk savunulmalıdır;
– Yugoslav revizyonistlerinin saldırgan ve provokatif tutumlarına olduğu kadar emperyalist ve sosyal emperyalistlerin Arnavutluk’a yönelik düşmanca tutumları açığa vurulmalı, Brezilya’nın da halkçı ve sosyalist Arnavutluk ile daha sıkı diplomatik ilişki kurması yolunda çaba gösterilmelidir.
Brezilya siyasetinde:
– Yönetimdeki çürümeyi açığa vurarak Sarney hükümetine karşı etkin bir muhalefet yürütülmeli, Brezilya’yı tekrar IMF’ye sokan ve dış borçları ödemeyi kabul eden bu hükümetin teslimiyetçi, boyun eğici ve ulus karşıtı politikasının maskesi düşürülmelidir;
– İşçileri ve halkı feda ederek enflasyona karşı savaşma politikaları inkar edilmeli, hükümetin kendisinin “darbe” tehdidi ve Ulusal Kurucu Meclis çalışmalarına keyfi müdahalesi geri püskürtülmelidir;
– Demokratik özgürlükler ve demokratik rejim savunulmadı, ordu ve saray darbelerine, halkların haklarına yönelik saldırılara karşı konulmalıdır;
– Militarizme ve onun ulusal yaşama süre-giden müdahalesine karşı çıkılmalıdır; Silahlı Kuvvetlerin demokrasiyi ve ülkemizin ilerleyişini tehdit etmeye hakkı yoktur;
– Farklı siyasal güçlerin, halk örgütlerinin, kent ve kırdaki sendikaların, gerici provokasyonlara karşı koymak, muhafazakar engelleri ve emperyalist baskıları parçalayıp kırmak ve yeni bir siyasal rejim oluşturmak için sürdürdükleri demokratik ve ilerici nitelikteki geniş kitle hareketlerinin oluşturulması için çaba gösterilmelidir;
– Başkanlık seçimine aktif biçimde katılın-malıdır. Demokratları ve ilericileri geniş ölçüde birleştirme, gericiliği ve yabancı sermayeyi yenilgiye uğratmak için halkı seferber etme becerisine sahip bir aday destekleme olanağı araştırılmalıdır. Birleşik Cephe adayının mümkün olmaması halinde, bir Parti adayı gösterilmelidir.
Ulusal Sorun Konusunda:
– Ulusal çıkarların savunulması, dış borçların ve faizlerin ödenmesine karşı çıkılması için bir kampanya düzenlenmelidir.
– Ulusal maden kaynakları savunulmalıdır; bunlar sadece devlet kontrolü altında ulusal kuruluşlarca işletilmelidir.
– Brezilya’nın bağımsızlığı için gerekli olan Devlet İşletmelerinin, özelleştirilmesine karşı çıkılmalıdır.
Toprak Sorunu Konusunda:
– Bir toprak reformunun hemen uygulamaya sokulması ve büyük malikane arazilerine karşı çıkılarak topraksız ya da az topraklı tarım işçilerine toprak verilmesi savunulmalıdır;
– “Latifundia’ların (büyük arazi) ortadan kaldırılması için ülkenin farklı yörelerine göre arazi mülkleri konusunda maksimum sınırlar getirilmesi talep edilmelidir;
– Yoksul ve orta köylülere devlet yardımı yapılması, üretim, tarım, ulaşım ve kötü yaşam koşullarını iyileştirerek okul, konut, sağlık ve sosyal güvenlik programlarının uygulamaya sokulması talep edilmelidir;
– Büyük toprak saliplerinin örgütü olan ve orta ölçekli toprak sahiplerini kendisine çekmeye çalışan Ruralista Democratic Union’un gerçek yüzü açığa çıkarılmalıdır.
Sendika Cephesinde:
– İşçilerin özel haklarının korunması için savaşılmalı ve ücretlerin dondurulmasına kesinlikle karşı çıkılmalıdır. Ücretler, enflasyona ve işletmenin üretkenliğine göre ayarlanmalıdır;
– Sosyal haklar ve işçilerin kazanımları savunulmalıdır;
– Sendikaların yeni Anayasaya göre biçimlendirilerek yeniden oluşturulmasında etkin görev alınmalıdır. Sendikalar için örgütlenme özgürlüğü ve her seviyede devlet aygıtından bağımsızlık sağlanmalıdır, işçi hareketini bölmeye çalışan işbirlikçilerin, yabancı sermaye temsilcilerinin ve bunların yanı sıra sınıf işbirliğini savunan reformistlerin ve bölücülerin maskesi düşürülmelidir; işverenlere karşı işçilerin sınıf çıkarlarını ve ülkenin gelişimini savunacak olan bileşik, tek ve sınıf görüşüne sahip demokratik bir federasyon oluşturulması savunulmalıdır;
– Anarko-sendikalistlere, toplumsal-Hıristiyan anlayışlara ve işçilerin gerçek kurtuluş mücadelelerini engelleyen diğer etkinliklere karşı pratik ve teorik mücadele geliştirilmelidir.
Halk Hareketiyle İlişki:
– Kadın hareketine tam destek verilmelidir. İşletmelerde, konut bölgelerinde, kamu hizmetlerinde, okullarda vb. yerlerde kendi hakları için kadınların sürdürdükleri mücadeleyle kurtuluş mücadelesinin birleştirilmesine katkıda bulunulmalıdır. Brezilya’da ulusal, birleşik bir kadın hareketinin oluşturulması beklenmelidir;
– Gençlik Hareketine tam destek verilmeli, öncü gençleri bünyesinde toplayan ve ilerici güçlerin yanında yer alan Sosyalist Gençlik Birliği güçlendirilmelidir. Sosyalist Gençlik Birliğinin 16 yaşın seçmen yaşı olarak kabul ettirilmesi kampanyası desteklenmeli, ve bu örgütün tüm öğrencilerin demokratik ve ilerici platformda geniş örgütü haline getirilmesi için çalışılmalıdır.
Ajitasyon ve Propaganda alanında:
– Merkez Komitenin ajitasyon ve propaganda bölümü yeniden örgütlenmelidir. Partinin ajitasyon ve propaganda deneyimi sistemleştirilmeli, bu konuda yeni biçimler ve yöntemler araştırılmalıdır.
– Partinin basın ve yayın etkinlikleri yeniden düzenlenmeli, militanların eğitimi ve ilerici fikirlerin yayılması için kitaplar çıkarılmalıdır.
İdeolojik Cephede:
– Karşı-devrimci ve anti-komünist propagandaya karşı Marksizm-Leninizm’in savunulmasında direnilmelidir. Mark, Engels, Lenin ve Stalin’in öğretilerine yönelik saldırılara yanıt verilmelidir.
– İşçilerin bilincini köreltmek ve burjuva “sosyalizmi”ni vazetmek için Kuzey Amerikalılar tarafından yayınlanan “Perestroyka” adlı i kitaptaki yeni revizyonist-kapitalist versiyonun gerçek yüzünün açığa çıkarılması için özel çaba gösterilmelidir.
Komünist Eğitim Konusunda:
Ulusal kadrolar okulu güçlendirilmeli, teorik ve ideolojik içeriğin düzeyi sürekli yükseltilerek dersler mükemmelleştirilmelidir. Seminerler, tartışmalar ve konferanslar düzenlenmelidir.
Parlamento Grupları Üzerine:
Ulusal Kongre’de, Devlet Kongreleri’nde ve Belediye Meclisleri’nde Komünist parlamento üyeleriyle birlikte çalışan teknik danışma gruplarının seviyesi yükseltilmeli, Parlamentonun Partiye değil, Partinin parlamento etkinliklerine yol gösterdiği gerçeğini göz önünde bulundurarak Merkez Komite’nin, Bölge ve Belediye komitelerinin parlamento gruplarına siyasi desteği yoğunlaştırılmak, komünistlerin çeşitli yasama organlarındaki etkinlikleri periyodik olarak değerlendirilmelidir.
Dünya Komünist Hareketiyle ilişki:
Proletarya enternasyonalizminin temel ilkelerinden biri ve dünya devriminin gelişimi için zorunlu olan uluslararası komünist hareketin Marksist-Leninist birliği savunulmak, komünist hareketin genel etkinliğinin güçlendirilmesi için Marksist-Leninist partilerle siyasi deneyim ve düşünce alışverişinde bulunulmalıdır.
Parti Üzerine:
Partinin organik, siyasi ve ideolojik olarak güçlendirilmesi için çaba gösterilmeli, işçiler ve halk arasında, özellikle proletarya arasında sürekli etkinlik geliştirilmeli, her şeyden önce partinin Marksist-Leninist birliği korunmalı, sübjektivist Kumlara karşı savaşılmalı. parti etkinlikleri konusunda sürekli eleştiri ve özeleştiri yapılmalı, ve militanların ve önderlerin komünist inancı güçlendirilmelidir.

SOSYAL DEMOKRASİ KAPİTALİZMİN HİZMETİNDE

Brezilya’da sosyal demokrasi yeniden aşılanma aşamasındadır ve İşçi Partisi tarafından temsil edilmektedir. Ancak, partiye bağlı olanlar arasında ilericiler bulunduğu için İşçi Partisi’ne tüm olarak saldırmak taktik bir hata olur. Verili koşullarda bir birleşik cephe politikası gereklidir. Bu cephe gericiliğe ve sağcı güçlere karşı mücadeleyi amaçlayan ortak eylemleri güçlendirebilir. Ancak birleşik cephe, komünistlerin İşçi Partisi üyelerince doldurulan örgütlere bağlanması demek olamaz.

REVİZYONİST KARŞI DEVRİM
Bugün dünyamızda çağdaş revizyonizm ve karşı devrim ile işçi sınıfının bilimsel kuramı olan canlı ve etkin Marksizm-Leninizm arasındaki ideolojik anlaşmazlıkların derinleştiğini görüyoruz. Bugün Sovyet revizyonizminin yeni bir versiyonu ve devrimci harekete yeni bir saldırısı biçimlenmekte ve bu da Gorbaçov tarafından PERESTROİKA (yeniden yapılanma) politikasıyla dile getirilmektedir.
Halk arasında ve özellikle ‘aydınlarca’ yönetilen bir burjuva ‘sosyalizmi’ hayal eden küçük burjuvalar arasında Perestroyka’ya sempatiyle bakan birçok kişi vardır. Bu bakımdan Gorbaçov’un ortaya koyduğu perestroyka’nın açığa çıkarılması gereklidir. Marksist-Leninistler, ellilerin kruşçevizmini, altmışların ve yetmişlerin de silahlanma yarışını önceden teşhir etmişlerdi. Bugün revizyonizm, yeni maskelerle olmakla birlikte yeni oportünist içerikle yeniden ortaya çıkmaktadır.
Gorbaçov’un kitabının ana fikri, sınıf mücadelesini ve tarihi materyalizmi reddetmektir. Ve böylece devrim ve sosyalizm de reddedilmektedir. Gorbaçov, her şeyden önce devrimci mücadelenin terk edilmesini önermektedir. “Halk” diye yazıyor Gorbaçov. “gezimlerden ve çatışmalardan artık yorulmuştur”. Burada şunu sormalıyız: Bu gerilimleri ve çatışmaları kim yaratıyor? İşçiler mi, halk mı yoksa Kapitalist ve onların sosyo-politik rejimleri mi? Ona göre halk daha güvenli bir dünya istiyor. Burada şunu sorabiliriz: Nerede? Halkların kanını emen ve yaşamlarını sömüren vahşi canavarlara boyun eğerek mi? Sınıf mücadelesinden, toplumsal çatışmadan başka hiçbir şey proletaryaya daha iyi bir güvence sağlayamaz.

Nisan 1990

Yorumlar kapatıldı.

Özgürlük Dünyası 2022

Yukarı ↑