Bu yıl Newroz, 25.’si gerçekleşen sınır ötesi harekatın ardından kutlandı. 10 bini aşkın askerle, savaş uçakları, tank atışları ve şoven kışkırtmayla takviye edilmiş harekat, sadece silahlı Kürt hareketine karşı değil, aynı zamanda, Kürt demokratik halk hareketine karşı gerçekleştirildi. Harekat, Kürt sorununun bölgesel ve dünya ölçeğinde bir sorun olmasını daha da kuvvetlendirdi. Yerel yönetimleri ve parlamentodaki Kürt temsiliyetini baskı altına almayı ve dağıtmayı da hedefine koyan saldırılar ve harekat, aynı zamanda, hükümet ve yargı cephesiyle de destekleniyordu. DTP’ye açılan kapatma davası, milletvekilleri hakkında açılan davalar, belediye başkanlarının görevden alınması, peş peşe açılan davalar ve AKP’nin başta Diyarbakır olmak üzere, Batman, Dersim gibi illerdeki yerel yönetimleri kazanmak üzere planlar gerçekleştirmesi ve bir dizi başkaca hesap, askeri harekatı tamamlayan gelişmeler olarak değerlendirilebilir.
Ancak Newroz kutlamalarındaki tutumda ve kitlesellikte de ortaya çıktığı gibi, askeri harekat ve AKP hükümetinin saldırıları, ulusal demokratik talepler için verilen mücadeleyi geriletememiş, dahası kitlesel sokak hareketini ve mücadeleyi daha da canlandırmış ve güçlendirmiş bulunuyor.
İkincisi, bu yıl Newroz kutlamaları, önceki yıllardan farklı olarak, DTP’nin parlamentoda bir gruba sahip olduğu koşullarda gerçekleşti. Kürt halkı, yerel yöneticileriyle birlikte, ulusal temsilcilerinin de katılımıyla kutladı bayramını. Kutlamalarda ulusal motifler, sadece renklerden ibaret değildi. Ulusal ve yerel temsilcilerin ulusal kıyafetlerle katıldığı kutlamalarda, halka kendi dilleriyle hitap etmesi de, bu yılın kutlamalarındaki temel espriydi. Diyarbakır’da Newroz, bu yıl, halkın tercih ettiği ve yerel yönetimin hazırladığı yeni kutlama alanında gerçekleşti. Valiliğin yasaklama tehdidine boyun eğilmedi ve halk inisiyatifi kutlamaya damgasını vurdu. Bu kazanım ve genel olarak bölgede gelişen ulusal demokratik kitlesel hareket, önümüzdeki dönem için önemli gelişmelere işaret etmektedir.
Newroz’un gösterdiği, devletin Kürt halkının parlamentodaki ve yerel yönetimlerdeki temsilcilerine yönelik saldırının boşa çıkarılacağıdır. Halk ve demokrasi hareketı püskürtülememiş, tersine, güç ve dinamizm kazanmıştır. AKP’nin bölgede güç kazanması, yeni yerel yönetimler alması bir yana, giderek silinmesinin koşulları da hazırlanmaktadır. Kürt demokratik hareketi seçimlerden önce AKP karşısında girdiği yanlış tutumdan giderek uzaklaşmakta, AKP’yi hedefine koyar hale gelmektedir. Bölge halkı, Newroz kutlamalarına yönelik saldırıyı, iki kişinin öldürülmesini, gözaltı, işkence ve tutuklamaları da AKP’ye karşı mücadele birikimi yapacaktır. Bunlar, önemsenmesi gereken olumlu gelişmelerdir.
Diğer bir gelişme, kutlamalarda Kürt gençliğinin, işçi ve emekçilerin, işsiz ve yoksul kesimin egemen hale gelmesidir. Slogan ve taleplerin açık ve net olarak dile getirilmesidir. Kürt halk hareketı, kendi sağlam dinamiklerini büyütmektedir. Hareket ayrışmakta, üst sınıflar, işbirlikçi kesim, AKP ve diğer burjuva tercihlerle baş başa kalmaktadır. AKP’ye karşı gelişen güçlü hareket, aynı zamanda Kürt işbirlikçi çevrelerini de etkisiz hale getirmektedir.
Bu gelişmeler, Kürt demokratik hareketinin, emekçi taleplerini sahiplenme, emek güçleriyle birleşme konusunda büyük bir istek içine girdiğini de göstermektedir.
Kürt demokratik hareketinin emperyalizm ve bölge gericilikleri karşısında daha temkinli bir söylem ve tutum içine girdiği de buna eklenirse, Kürt demokratik hareketinin, önümüzdeki süreçte, direnen emekçi bir karakterle daha da sağlamlaşacağını söylemek mümkün. Bununla birlikte, Kürt sorununun çözümünün, dışarıda, AB, ABD gibi çevrelerde değil, Ankara’da aranması gerektiği fikri de giderek güç kazanmaktadır. Kürt halkının parlamentodaki temsilcilerini sahiplendiği/sahipleneceği, bu mevziiyi güçlendirerek ilerleyeceği açıkça görülmektedir.
Kürt halkının ve temsilcilerinin muhatap alınması ve Kürt sorunun çözümü için adım atılması, bunun zorlanması için mücadele isteği daha da güçlenmektedir.
Bölge’de 1 Mayıs kutlamalarının bu yıl daha yaygın gerçekleşmesinin koşulları da elverişli hale gelmektedir. Sınıfın partisi, partinin bölge örgütleri bu elverişli koşulları değerlendirmek için zamanı ve araçları özenle kullanabilirlerse, gelişmenin yönü üzerinde etkide bulunabilecektir. Kürt halkının hak ve özgürlükleri, temel ulusal siyasi talepleriyle emek taleplerinin birleştirilmesi halinde, daha güçlü ve kitlesel adımların atılmaması için bir neden bulunmamaktadır. 2008 Newroz’u, başkaca bir çok gelişmenin içinde kutlanmış, birçok gelişmeyi etkilemiştir.
Türkiye oldukça ilginç gelişmelerin içinden geçiyor. Hükümet partisi hakkında kapatma davasının açıldığı, çetelere yönelik operasyonun her kliğin kendi derin güçlerini yaratma çabasıyla kıyasıya bir hesaplaşmaya sahne olduğu, burjuva kamplaşmanın emekçileri yedeklemek üzere kullanıldığı, diğer tarafta emek hareketinin güç ve güven biriktirdiği koşullarda, Kürt demokratik hareketiyle Türkiye işçi ve emekçi hareketini birleştirme görevi sınıfın partisinin önünde temel görev olarak durmaktadır.